Doğum..Yaşam.. Ölüm..
29 Mayis 2017 14:01:43
Mavi Papatya
Hayatımızda geriye baktığımızda avuçlarımız arasında neler kalıyor? Sevinç ve acılarımız miras kalıyor kalplerimize..Kendimiz için mi yoksa başkaları için mi yaşamımıza devam ediyoruz orası meçhul..
Yaşadığımız her anın hesabını ilk önce kendimize vermiş olsak yaşamdan daha fazla haz almış olacağız. Oysa, "elalem ne der" gibi düşüncelerden dolayı ne kendimize ne de sevdiklerimize kaliteli zaman ayırabiliyoruz. İstek ve arzularımızı askıda bırakıp at gözlüklerini takıp görmezden geliyoruz. Duygularımıza gem vuruyoruz. Başkalarının gözüyle yaşamaya çalışıyoruz. İnsanlar için mutluluk oyunu yerine göre de kendimizi acındırıyoruz. Aslı astarı olmayan bahaneler uydurup acı çeken bir pozisyona girip ilgi manyağı haline getiriyoruz. Oysa herkes doğru ve akıldan yana hareket etmiş olsa yanlışın nerede olduğunu ..haklı veya haksızın kim olduğunu kolaylıkla görebilecektir. İşe yaradığın kadar insan; işe yaradığın kadar arkadaş ve dostsun..
"İnsanları gördükçe insanlığımdan utanıyorum."
Yazık. Hem de çok yazık.. Yüce Mevlam herkese akıl ve mantığı bahşetmiş ama kimlik derdine düşenler bunun farkında bile değiller.. Sevenlerini ; kendilerine değer verenleri hoyratça kırıp yaprak gibi savurmaktan başka bir şey yapmıyorlar.Sahte ve iki yüzlülük adeta madalyonun iki yüzü gibi olan insan müsvettelerinden mümkün olduğunda uzak durmak gerek. Hayatınızda size zarar vermeye devam eden ve her defasında iyiliklerinizi suistimal edenleri tek tek takvim yaprağı gibi koparıp atmasını bilin. Artık bilmek gerek. Hırpalandığınız yeter. Bir durağı olmalı bunların. Gece 12 de belediye çöp arabasının çöpleri almasını nasıl bekliyorsanız onları da hayatınızdan atarak sırtınızdaki kamburdan kurtulun. Elalem ne der; eş dost ne düşünür diye düşünmeyi bırakın. Gerçek dost acı söyler Hayatınızda aynı noktada sizinle birlikte yer alır. Acısıyla tatlısıyla duygularınızı paylaşır ve yüreğinin bir köşesinde saklar. Gizli bahçesini oluşturur. Aklına estiğinde değil nefes alamadığında hissetmeli yokluğunuzu..dostluğunuzu..Damarlarında dolaşan kan gibi..kana kana akan su damlaları gibi veya son nefesini verecekmiş gibi nefesinize muhtaç olmalı..
Her insan doğar. Zamanın ona armağan ettiği Rabbimin bahşettiği dilim çerçevesinde eğrisiyle doğrusuyla hayatını yaşar. Emekleyerek yürümeyi; yürüyerek koşmayı öğrenir. Acı, tatlı, sevinç ve hüzünlerle büyümeyi ardından da ölümü bekler. Ölüm haricinde beklentileri çoktur. Hiç ölmeyecek gibi düşünür.
Dalında kuruyan sonbahar yaprakları gibi bir rüzgarla birlikte esip yok olacağı aklına gelmez. Gelmediği için insanlar birbirlerinin kıymetini bilmeden eziyet ederler. Rencide etmekten geri kalmazlar. Neyi paylaşamadıklarını bilmezler bile. "Hep bana hep bana" dediklerinden dolayı gerçek yaşamın nefesini almayı bilmezler. Hep bir merak içerisindeler. Laf üretip cambazlık peşindeler.
Her tür kötü alışkanlıklardan silkinip başkaları için değil; ilk olarak kendiniz için ardından sevdikleriniz için yaşamasını emekleyerek , yürüyerek gerektiği yerde de koşarak paylaşıp yaşamasını bilelim. Göreceksiniz ki ne kadar güzel sindirirsek ardımızdaki anılarımız hüzünleriyle birlikte gülümsemeyle anacaklar bizleri.
Yaşamın hakkını ve sevdiklerimizin ahını almadan huzurla kalmış olacağız. Yapsaydım ne olurdu yerine yaptım diyebileceğimiz güzel eserler bırakalım.
Başkaları bizi düşünmeden hareket edebiliyorsa bizde onları valizlerimizle birlikte boşaltarak kapı önünde bırakalım. Bırakalım ki huzur ve mutluluk içerisinde acılarımızı sevdiklerimizle yürekten akan ilaçla birlikte sarmasını öğrenelim ve bizimle nefes almak isteyenlere öğretelim.
Bu Yazı Toplam 525 Defa Okunmuştur
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış