SEV DEDİ...SEVDİ...
11 Nisan 2017 21:08:15
Mavi Papatya
Hayat bir kumar tıpkı aşk gibi..Hani derler ya KUMARda kaybeden AŞKta kazanır diye..Hiç alakası yok..Aşkta tıpkı kumar gibi..Şansına ne gelirse...
Gözün gördüğünü kalp kabul ederse sevda olur. Gözün her gördüğü kalbinde taht kurmaz. Göz ya rezil eder ya da vezir eder sizi..Ne sevdalar var günümüze kadar gelen. Gözden kalbe su gibi akan..coşan..kasırgaya dönüşen.
Sevgi bakidir. Ardından nefret gelirse sadece sevginin gözünü kör eder. Nasıl bir insan lal olduğu zaman görmez ise nefret de sevginin gözünü bağlar.
Seveceğimiz kişiyi biz değil kalbimiz seçer. Kalbim sev dedi..bende sevdim..Olay bu kadar basit.
Günümüzde böyle bağlantılar kalmadı. Her şey çıkar ilişkisine dayandı. Menfaat üzerine kurulan tüm duygular temeli bozuk inşaat gibi vakti zamanı gelince çöker gider. Emek verilerek sarf edilen, menfaat gözetilmeyen, sadece duygu ve kalbiyle hareket eden sevginin temeli de yapısı da dünya harikalarında yerini alır. Ancak iki tarafın aynı duygular beslemesi pek de rastlanılacak bir durum değil. Sevdası öyle kutsal olur ki seven insanın karşısındaki insan onu sevmese bile vazgeçmez. VAZGEÇEMEZ..Kalbinde mühürlemiştir bu sevdayı. Akmıştır sıcak sıcak tüm benliğine kan gibi. Yerini bulmuştur.
Yıllar geçse de göz görmese de kalp her zaman onun için atar. Yerine göre sıkıştırır tıpkı mengeneye sıkışmış tahta parçası gibi. Şekil vermeye çalışsa da; istediği şekli yüreğine vermeye çalışsa da yapamaz. Nasıl yeni doğan bir bebek ANNE kokusuyla huzur buluyorsa bu kırık dökük sevda da yaşadığı ilk anla huzuru yakalıyor. Canını yaksa da canından bezdirse de uçurumun ucunda benliğini rüzgara karşı salsa da girdiği mabedden çıkmaz bu sevda.SEV DEDİ..SEVDİ..Sevgi karşılık beklemez. Sevgi çıkar ilişkileri üzerine kurulmaz. Sevgi tebessümü yayar tıpkı güneşin dünyayı ısıttığı gibi. Mutluluk verir. Sağlık verir. Mutlu bir insan sağlıklı olur. Negatif enerjiden uzak durur bedeni. Pozitif bir enerji yayar etrafına ve kişisine.
Nefretle beslenen ve çıkar ilişkileri üzerine kurulu bir dünya düşünsenize! İnsanların kahkaha ve tebessümden uzak yaşadığı bir dünya!!!Düşünmek dahi istemiyorum. Mutsuzlukların peşin sıra geldiği ve asık suratların kol gezdiği bir mahalle. Tıpkı siyah giyen adamların sokakları boydan boya kararttığı gibi. Masumların saklandığı..sessiz ve karartıcı gecenin yansıması gibi..
Bir düşünün..İnternette paylaşılan sayfalarda bebek kahkahaları sizleri ne kadar kendinizden alıyor? Bebekle birlikte tebessüm yayılıyor ve ardından beraber kahkaha nakaratı gelişiyor.
Vazgeçilmez olmayın. Yüreğinizden ne kadar kötü düşünce varsa atın gidin. Pozitif olun. Olumsuzluklar elbette ki hayat karşısında önümüze çıkacak. Bunu başarmak sabra ve şükre dayanıyor. Zarara zararla karşılık verilmez. Olumlu olumsuzlukları gömer gider. Olumsuzluklar ise olumluyu yok eder. Duygularımızı kontrol ettiğimiz müddetçe mutlu olmak zor değil. Duygular sizin esiriniz olsun siz onların değil. Mantığınızla güzelliklerle hayata yeniden bir bakış açısı aralayın. Bırakın güneş bulduğu delikten içeri sızsın ve üşüyen bedeninizi ısıtsın. Kasvet ve ayaz günleri ardınızda bırakın gündüzün geceyle karıştığı zamanı ardınızda bırakın. Gece ve gündüzü tadıyla yaşayarak çıkartın.
Yaşınız kaç olursa olsun ayakkabılarınızı çıkartıp toprakla buluşun. Top oynayın balon patlatın. Nasıl bir şekere kendinden geçiyorsa çocuklar siz de onlar gibi kendinizden geçin. Kendinizi ödüllendirin.
Kendinize yaptığınız küçük bir iyilik çevrenizden size akın akın gelecektir. Siz mutlu olduğunuz zaman çevrenizde mutluluğu sizinle tadacaktır.
Sevmek..sevdaya yakalanmak..acısıyla tatlısıyla yoğrulmak..Yemek yaparken şekerle tuzu bile lezzet versin diye nasıl karıştırıyoruz? Sizlerde böyle ikisi olmadan bir yaşam olmayacağını; yaşayacağınız anları sabırla ve sevgiyle karşılayın. O zaman hayat size güzel olacak ve çevrenize tek başınıza menfaat gözetmeden bir güneş gibi doğup kalpleri ısıtacaksınız.
Siz siz olun "BAŞKALARI NE DER DİYE DEĞİL; KENDİNİZ İÇİN YAŞAYIN YAŞATIN."