Yazık ki.. Kaybetmek Gerek!!
23 Mart 2017 11:05:20
Mavi Papatya
Sekiz yıl oldu..dile kolay..96 ay..416 hafta..2.920 gün oldu canım babamı kaybedeli.. Ne kadar kolay geliyor sekiz yıl demek..Oysa sekiz yıl da ne ömürler, ne gözyaşları, ne kederler saklanıyor. Aylara ..haftalara ve de günlere döktüğümüz zaman zamanın ne kadar uzun ve yorucu olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.
Ardımızda bırakmak zorunda kaldığımız acı olayları yaşadığımız sevinç ve mutluluklarla örtmeye çalışıyoruz. Hayatta yaşamak zorunda olduğumuzu bildiğimizden yine zamanın bize bahşettiği ilaç takviyesiyle yaşamın süzgecinden elenerek nefes almaya çalışıyoruz.
Sevdiğimiz , değer verdiğimiz,gölgesinde dinlenebildiğimiz , omzuna çiğ tanelerini hapsettiğimiz sevdiklerimiz olduğunda kaybetmenin ne olduğunu anlamıyoruz. Hayatı o kadar tek düze günlük yaşıyoruz ki..bir yere kadar nefesimizi son ana kadar kullanıyoruz. Birden acı bir olayla tökezlediğimizde sözün bittiği yerde takılıp kalıyoruz. Acımızı yaşıyoruz. Zamanın akıp gitmesini suyun suyla buluşması ardından yaşadıklarımızdan ders almıyoruz. Sevdiklerimizin ne kadar kıymetli olduğunu kaybettiğimizde anlıyor gözyaşlarına boğuluyoruz..Yüreğimiz kalem oluyor satırlara dökülüyoruz aniden. Yada yaşam soğuk ve banal geliyor. Günlerin ardından ilacımızı alıyoruz ve tekrar tökezlediğimiz yerden devam ediyoruz. Kayıplar sümen altı oluyor. Yine hayatta değer verdiğimiz bir dilim ekmeği paylaşıp aynı bardaktan su içtiğimiz insanları kırmaya devam ediyoruz. Çünkü iyi kötü nefeslerini veya gölgelerini varlıklarını görebiliyoruz. Kırmaya , incitmeye, zamanı gelince de hayatı zehir etmeye full time devam ediyoruz. İnsanoğlu ne kadar acımasız...düşüncesiz...egolarının esiri olmuş..kendini dağların efendisi yerine koymuş.. Yazık..Anne babalarımız ..büyüklerimiz..arkadaşlarımız..dostlarımız..oysa bizim için ne fedakarlıklar yapmış..Bir kalemde silebiliyoruz arsız duygularımız için..
İlla ki!!!!kaybetmek mi gerek..Fark eden bir şey yok zaten. Kalp yapay olduktan sonra sevsen ne olur..kaybetsen ne olur..Önemli olan hayattayken büyüklerimizi ve çevremizde gerçekten bizim için emek sarf eden insanları elimizde değil yüreğimizin bir köşesinde incitmeden tutabilmek. Bizim için ne kadar değerli olduklarını onlara sadece bakışlarımızla değil ağzımızdan dökülecek güzel sözlerle de göstermeliyiz. Ne kaybederiz ki!!Hiç!! Sadece samimiyet bağını biraz daha güçlendirir; darda kaldığımız anda desteklerini yürekten yüreğe dökülen sıcaklıklarla sarabiliriz.
Zaman ilaç..zaman yaşam..zamanda nefes aldığımız müddetçe sevdiklerimizin, yanımızda olan anne-baba, abla-kardeş-, abi kısacası karındaşlarımızın değerini bilmek gerek.
Sabun köpüğü gibi yitiklerinizi bir düşünün. Ardından pişmanlıklarla diz dövüneceğimiz..keşkelerle süslenmemiş bir kayıp olmasın..Aslında sevgiyi göstermek zor değil. Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa S.a.v. Efendimiz bile torunlarını sırtında ozunda gezdirirken..çocuklarına ve eşlerine..sahabilerine..kafir de olsa çevresinde bulunan insanlara o kadar merhametle, sevgiyle yaşlaırken bize ne oluyor ki? Oysa bizler Kainatın Efendisinin ümmetine mensup değil miyiz? Efendimizin yolundan gittiğimiz zaman ..sünnetlerini yerine getirmeye çalıştığımız zaman o kadar sıcak bir halka oluşturacağız ki..Zor değil..Nefsimizin kölesi olmayalım.
Sokakta üşüyen bir kedi yavrusu gördüğümüz zaman içimiz titresin. Merhamet kırıntıları olan yüreğimiz büyüsün. Sevgiyle..aşkla..sevdayla..iyilik ve güzelliklerle dolup taşsın. Kin nefret, arsız duygularla valiz doldurmak ve etrafa kırık dökük parçalar bırakmaktansa iyiliklerle dolduralım taşmış yüreğimiz. Kötü kokuların gökyüzünü sardığı bir zaman dilimiznde içimizde yaşatacağımız güzelliklerle gül menekşe papatya sümbül leylak hanımeli kokularını andıran merhametlerle süsleyelim.
Yüzümüze gülüşlerle süsleyelim. Sevdiklerimizi mümkün olduğunda kırmayalım. Bizim için ne kadar değerli olduklarını onlara hissettirelim. Sevgi en kıymetli varlığımız. Sevgiyle yapılan aş bile lezzetini damakta bırakır. Zengin sofralara bedel olur. Yeter ki güzel kelimeleri sarf etmesini arsız duygularımızın ne kadar kıymetsiz olduğunu ve içimizden söküp derin kuyulara atmamız gerektiğini öğrenelim.
Bu Yazı Toplam 754 Defa Okunmuştur
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış