İnsanlık nereye gidiyor?
18 Nisan 2017 12:32:24
Mavi Papatya
Ahir zamanın bir su gibi akıp gittiği ve bir türlü tutunmasına imkan veremediğimiz bir zaman dilimi içerisindeyiz. Her zaman bir suçlu aramak yerine hataları neden kendimizde arada sırada da olsa aramıyoruz? Günah keçisi çıkartmak kolay..velakin onun vebalini taşımak ağır olmayacak mı?
Eskileri hep yad ederek ömür tüketiyoruz. Sobalardan,kestanelerden, bayramlardan-seyranlardan bahsederken; ateş üzerinde fokur fokur kaynayan güğümden farkımız kalmadı. Su kaynadıkça azalıyor tıpkı içimizdeki merhamet ve vicdan gibi. Bizler az da olsa o güzelliklerden payımızı aldık. Yüzümüzde gülümseme ile hatırlıyor anlatıyoruz. Oysa şimdi ki nesil ne sobayı nede çeşme önünde sıra beklemek nedir bilmiyor? Tek düze bir hayat sürüyorlar.
Duruluktan ve temizlikten uzak duygulardan yoksunlar! Hayatın çemberine öyle takılmışız ki çoğu zaman çocuklarımızı bile ihmal ediyoruz. Anne-babalarımız bize terbiyeyle birlikte şevkati de aşıladılar. Varlığı -yokluğu bildik. Çocuklarımız ağladıkça istediklerini önlerine koyduk. Aldık aldık aldık...Biz yaşamadık onlar yaşasın diye. Ama burada yetinme duygusunu aşılayamadık. Her şeyi ister oldular dedik. Anne-baba hataları birbirlerinin üzerine attılar. Yüz vermekten astarına kadar diktiler.
Varlık-yokluk..Sadece maddi anlamda değil. Maneviyatımızı da yitirdik. Bizimle birlikte aynadaki yansımamız evlatlarımız da neyin ne olduğunu bilmeden büyüdüler. Zorda kalındığında yalana başvuran ebeveyn aynı hatayı çocuğu yaptığında azarlar oldu. Bizlerden kopya çeken çocuk yalandan uzak kalabilecek mi? Beyaz da olsa pembe de olsa yalanın her türlüsünün iyi olmadığını söylememiz gerekirken; hiçbir suçun karanlıkta kalmayacağını da anlatmamız gerek.
İnsan insanın kıymetini ne zaman anlar? Uzakta yaşaması mı yoksa kara toprağa mı bürünmesi gerekiyor??? Neden haksızken kendimizi haklı çıkartmak için tellal çıkarır gibi suç bastırmakla uğraşıyoruz? Haksız olduğumuzu kabul etmek bu kadar zor mu? Kul hatasız olmaz. Zaten hatalarımızı kabul eden ve yanlışımızı gösteren bize değer veriyordur. Tolum olarak şakşakçı bir millet olduk. Gençlerimiz tv bilgisayar ve internetin peşinde. Teknolojinin nimetlerini olumsuz yönde harcamak yerine iyisiyle doğrusuyla kullanmamız gerek.
Evlilik programları ; gelin kaynana projeleri, yarışma programları tüm kanallarda virüs gibi yayılmış durumda. 80liklerin bile bir kenarda dinlenmeleri gerekirken bu sahnede yerini alıyor. Büyüğe saygı-küçüğe sevgi;hoşgörü, samimiyet, paylaşmak...Hepside yok olmanın eşiğinde. Oysa eskilerden günümüze kadar gelen örf ve adetlerimiz, ananelerimizle yabancı toplumun örnek gösterdiği bir MİLLET'ken batının gelişimine değil giyimine bakıp örnek alır olduk.
Bir kahvenin kırk yıl hatrı vardır!!! Büyüklerimiz ne kadar güzel ifade etmişler. Ne yazık ki bu cümle sadece özünü değil benliğini de kaybetti. Kimler yüzünden ? İnsanların insanlara tahammül edemediği ,kıskançlık ve fesatlıklarla kalplerini yoğurdukları için baharda açan ve rengarenk kokusuyla etrafa güzellik saçan çiçekler bile boynunu büktü dallarında meyveye durmadan kırıldı. Hoyratlık baş gösterdi. Dokunmaya kıyamadığımız, gözümüzden sakındıklarımızı kaybetmeye başladık.
İNSANLIK NEREYE GİDİYOR!!!
Yıllardır cevap bulamadığım o kadar sual kaldı ki dudaklarımda gevelediğim ve soramadığım..Cevabını beklesem de doğru yanıt alamayacağımı bildiğim. Belki bu nedenle susmayı seçtim. Suç bastırmanın kolaylaştığı dostluğun.. arkadaşlığın.. sevginin.. sadakatın bitkisel hayata girdiği bir dönemde ölümünü beklemek zor olsa gerek. Kendimizi ifade etmeye fırsat vermeyen ve kendini haklı çıkartmakta ustalaşan bir toplumda nefes almaktansa kendi yağımda kendim kavrulmaya razıyım. Sahtecilikten uzak ve maskelerin takılmadığı bir hayata kavuşmak ümidiyle. Çevremizde yere sağlam basanlar çoğaldıkça endileşelenmeye hacet kalmayacak inşallah..
Kaybolan insan mı yoksa insanlık mı???
Bu Yazı Toplam 642 Defa Okunmuştur
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış