EZİK MİYİZ BİZ?
13 Ocak 2017 14:04:12
94 yılıydı bu mesleğe adım atalı.
Liseyi bitirir bitirmez bir arkadaş vasıtasıyla başlamıştım Şirin Ereğli Gazetesi'ne. Rahmetli Şadan Sönmez ile fazla çalışma fırsatımız olmamıştı ama kısa da olsa onu da tanıma fırsatım olmuştu.
Şirin Ereğli Gazetesi'nden ayrıldıktan birkaç ay sonra aramızdan ayrılmıştı. Mekanı cennet olsun.
Çok uzun yıllar çalıştım Şirin Ereğli Gazetesi'nde.
Basına, gazetecilere saygınlık had safhadaydı.
Meydanbaşı Caddesi'ndeki ofisimize kimler gelmezdi ki?
Kaymakamlar, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Emniyet Müdürleri bizzat kendileri ararlardı telefon ile; sekretere bile bağlatmazlardı telefonu.
Şirin Ereğli Gazetesi'nin o zaman ki Genel Yayın Yönetmeni Tahsin Erel'den çok tecrübe edindim. O zamanlar kızıyordum ama bugün daha iyi anlıyorum. Tahsin Erel abimin bir sözünü unutmam. "Nasıl ki her ailenin yatak odasının bir mahrumiyeti var, bizim işimizin de bir mahrumiyeti var."
Evet gazetecilik mesleğinin de bir mahrumiyeti var.
Hey gidi günler hey, mesleğimiz ne hallere düştü, ne hallere düşürülüyor ve biz hala seyirci kalıyoruz.
Bugün gündemde yine gazeteciler var. Haber üretmesi, kamuoyuna tarafsız haber ulaştırması gereken gazeteciler maalesef dedikodu mekanizması haline geldi.
Halkın çıkarlarını, menfaatini koruması gereken gazeteciler, maalesef bugün kendi çıkarlarının peşine düştüler.
Kdz.Ereğli'de maalesef gazetecilik mesleği, ilçe tarihinde bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönem yaşadığını sanmıyorum.
Geçmiş yıllarda, yemekli geceye davet edilen gazetecilere tuvalet yanında masa kurulmasına tepki gösteren bizler, bugün masaya "rakı" konulmamış diye feryat edenlere sesimizi çıkartamıyoruz.
"Eşimizi, kardeşimizi işi yerleştiremedik" diye kalemlere saldırıyoruz. Sosyal medyada klavye erkekliğine soyunuyoruz.
Maalesef, Ereğli'de gazetecilik mesleğinin mahrumiyeti yok! Kim nereye, kaç lira fatura kesmiş, sokaktaki vatandaşın dilinde. "Ona reklam verdin, bana da ver", "ona şu kadar fatura kestin bana da kes".
İnsani duygulardan uzak, fırsatçılık yapanlar
Kdz.Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın emekçilerini güzel bir akşam yemeğinde bir araya getirdi.
Bu yemekte bile kendimizi "rezil" etmeyi çok iyi başardık.
Konu döndü dolaştı abone ücretlerine geldi.
Gecede; Serbest Kürsü'de gazetecilere "ezik" denmesinden tutunda, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal konuşma yaparken fotoğraf çektireceğim diye şakşakçılık yapanı mı ararsınız?
Bizi ne hallere düşürdüler?
Bizim çıkarımız Ereğli içindir, Ereğli halkı içindir? Tarafımız Ereğli'dir, Ereğli halkının tarafıdır. Kendi çıkarımız, menfaatimiz, çıkarımız değildir!
Elimizdeki en büyük "silah" kalemimizdir. Bu silahı bulunduğumuz, yaşadığımız bölgenin çıkarları için kullanmalıyız.
Şirin Ereğli Gazetesi'nden aldığım "mesleki terbiyeden" aldığım en büyük miras budur.
Biz ezik değiliz. Olmadık, olmayacağız da!
Bu Yazı Toplam 169 Defa Okunmuştur
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış