Hatamız olduysa affola!
20 Ekim 2016 12:57:52
Ah biz, ah biz basın mensupları, ah biz gazeteciler.
Bizler; kimilerine göre en lüks hayatları yaşarız, her şeyin en güzelini tadarız.
Kimilerine göre toz pembedir hayatımız.
Yorulmayız biz, ağlamayız, duygusuz biz.
Bilmezler ki bizlerinde yaşadıkları acılar, kayıplar var. Camiadan genç yaşta aramızdan ayrılanlar var. Hüznümüz var, cenazemiz var. Bizimde can kırıklarımız var.
Bir yıl içerisinde camiamızdan biri eşim olmak üzere 2 değerli insan aramızdan ayrıldı. Önce Koray Kayalı ağabey, 8 ay sonra eşim Yalçın Kasapoğlu. Hayat bu, yarın kim ayrılacak aramızdan kim bilir?
Bazen hayat bizi bir yerlerden alır, bir yerlere bırakır. Yaşadıklarımızla imtihan ediliriz. Bu hayat sınavı bazen ağır gelir insana. Güçlü gibi görünürsünüz ama değilsinizdir. Kaçmak istersiniz, kaçamazsınız.
1 yıldır hiç ayrılmadığım eşimi 5 ay önce kaybettim. Çok acı çektim, ama dik durmalıydım. Hata yapmamam gereken bir işim var. Allah razı olsun gerek Belediye basın bürosundaki arkadaşlarım Yusuf Zobar, Hasan Sarıalp ve Bilgin Avcı, gerekse de Erdemir Kurumsal İletişim Müdürlüğü'nden Cevat Bozkurt, Haydar Özsu benim bu zor günümde beni idare ettiler ve yaptığım hataları görmezden geldiler.
Artık tek başımaydım ve hayata dönmeliydim.
Şehrinde bir suçu yok ama içinde bulunduğum durumdan dolayı boğulmaya başladığım anda Erdemir'in Kapadokya Gezisi piyango gibi çıkıvermişti karşıma.
Söz vermiştim yol arkadaşım, can kardeşim Sabriye Aşır'a; 2 günlüğüne de olsa sorunları, sorun yaratanları geride bırakıp biraz kendimi düşünmeliydim. Yalçın'da hayatta olsaydı böyle olmasını isterdi zaten.
İlk mola yerimiz olan Bolu'da soğuk havada Erdemir Kurumsal İletişim Müdürlüğü yetkililerinin bizlere olan sıcak ilgisi yolculuk bitimine kadar devam etti. Erdemir adına bizleri ağırlayan Erdemir Kurumsal İletişim Müdürlüğü Şefi Cevat Bozkurt ve Haydar Özsu yu zaten tanıyorduk. Erdemir Kurumsal İletişim Müdürü Harun Özdemir ile geçtiğimiz yıl İskenderun'da Erdemir'in İSDEMİR ve bölge gezisi sayesinde tanışmıştık. Sağolsun o zamanda bizlerle çok ilgilenmişti. Bu kez Kapadokya gezisinde bizle birlikteydi. Bu gezi sayesinde Harun Bey'in kurumsal kimliğinin dışında ne kadar samimi, dostane ve beyefendi kişiliğini görme fırsatı da bulduk. Erdemir'in yerel basın için düzenlediği gezilerin 3.sün de ise bir isimi daha tanıma fırsatı da bulduk. Genç olmasına rağmen bizleri bir baba' gibi uzaktan izleyerek korumaya çalışan, 37 farklı karakteri memnun etmeye çalışan bir isim; OYAK Turizm Organizasyon Uzmanı Bülent Tağcı idi.
Erdemir Kurumsal İletişim Müdürü Harun Özdemir'in 2 günlük programın sonunda Kdz.Ereğli'ye dönüş yolunda yaptığı konuşma çok güzeldi anlayana ve anlayanlara!
Erdemir'in yerel basın için düzenlediği gezilerin 3 süydü bu. Her geziden sonra camiamızdan eksilmeler başladı. Koray Kayalı, Yalçın Kasapoğlu.
Yarına kim öle kim kala! Ereğli'deki basın camiası olarak çok büyük bir aileyiz biz. 37 farklı karakter, hem de bir otobüste. Bu 37 karakterin bir iki tanesinden çatlak sesler Kapadokya'da varlıklarını göstermeye çalışsalar da başarılı olamadılar. Çünkü biz güçlü de bir aileyiz. Haksız eleştirilere de meydan vermeyiz. Demek istediğim şu ki; anı yaşamalıyız. Bazı şeyler hayatta maddiyatla ölçülemez. Dostluklar, arkadaşlıklar gibi. Kapadokya Gezisi benim için yeni yerler,yeni insanlar, yeni hayatlar tanımam için büyük fırsat oldu. Bir bakıma da içinde bulunduğum durum nedeniyle bir nevi terapiydi Kapadokya.
Evet geldik 2 günlük dolu dolu bir gezinin ardından Kdz.Ereğli'ye. Rüya gibi bir gezinin ardından geldik tabiri caiz ise tilkinin dönüp dolaşacağı yere'.
Ben kendi adıma Erdemir'e, Erdemir Kurumsal İletişim Müdürü Harun Özdemir'e, Kurumsal İletişim Şefi Cevat Bozkurt'a, Haydar Özsu'ya ve ilk defa tanıştığımız Bülent Tağcı'ya teşekkür ederim.
5 aydır yazı yazmıyorum.Artık, sürçü lisan ettiysek affola.
Bu Yazı Toplam 199 Defa Okunmuştur
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış