KUYRUK ACISI!
15 Agustos 2014 13:04:46
Herkes iyi bilir yılan ile köylünün hikayesini...
* * * * *
ZAMANIN birinde bir köylü ile yılan arkadaş, dost olurlar.
Köylü yılana her gün süt götürmekte yılan ise ona hergün bir altın vermektedir.
Onların ki karşılıklı menfaat dostluğu ama olsun her ikisi de karşılıklı birşeyler alıp veriyorlar yani birbirleninin hayatını kolaylaştırıyorlar.
Paylaşımda bulunuyorlar.
Bu karşılıklı alışveriş uzunca bir süre devam ediyor.
Köylü bir gün hastalanıyor her gün götürdüğü sütü götüremeyecek yılana, çağırıyor oğlunu yanın
"Bak oğlum bizim bahçenin yanındaki dut ağacının dibinde her gün bir yılan gelir, benim götürdüğüm sütü alır ve yerine bir altın bırakır. Ben bugün hastayım ve bu sütü sen götür ve yılanın verdiği altını getir" der.
OĞLU babasının bahsettiği yere gider, sütü bırakır, ancak babasına da kızar
Çünkü babası o altını almak için hergün yılanı ziyaret etmekte ve süt götürmektedir, her gün gitmekle olur mu?
Kim taşıyacak hergün sütü öldür şu yılanı al altının tümünü der.
Sütü babasının dediği yere bıraktıktan sonra altını vermeye gelen yılana baltayla saldırır
Yılan kendini kurtarmak isterken aldığı balta darbesiyle kuyruğu kopar ve can acısıyla oğlana saldırır ve onu boğarak öldürür.
Köylü bekliyor ki oğlu gelsin hem de altını getirsin
.
Gelen yok, giden yok
Oğlunun gelmediğini gören köylü hemen bahçeye koşar
Bir de ne görsün; oğlu ölmüş, yılan acıyla ortalıkta kıvranmakta kuyruğunun yarısı yok!.
HER ikisi de üzgündür
Köylü de evlat acısı, yılanda kuyruk acısı!
Ancak, zaman geçer birbirlerine yeniden ihtiyaçları olduklarını anlarlar.
Çünkü yılan aç kalır, köylüde altınsız.
Tekrar bir araya gelirler ve derler ki yine eskisi gibi dost olalım.
Köylü der ki; "Sen yine hergün altını ver, ben yine sütünü getireyim"
Yılan kabul eder.
Ne yapsın her ikisinin de rızkı kesilmiştir.
Mecbur yeniden dost olmayı deneyecekler
KÖYLÜ yine herzamanki gibi sütü götürür, yılanın verdiği altını alır.
Bir kaç gün bu durum devam eder ama bir tuhaflık vardır
Her ikisi de kendini kötü hissetmektedir.
Çünkü köylü her gittiğinde yılanı görünce evladının acısını hisseder yılan ise köylüyü gördüğünde kopan kuyruğunun acısını
Köylü bakar ki bu durumu devam ettiremeyecek.
Evlat acısı zor!
Der ki yılana :
"Kusura bakma, bende evlat acısı, sende kuyruk acısı varken biz asla dost olamayız.
Birbirimizi gördüğümüzde hep bu acıyı yaşayacağız"
* * * * *
Kıssadan hisse.
Görüyoruz ki; 30 Mart yerel seçimleri öncesinde ki kuyruk acılarının yansımaları bugüne kadar geldi.
Hem yılanı kuyruğundan edeceğiz, hem de zengin olmak isteyeceğiz.
Yok böyle bir şey. Yok böyle bir dostluk.
Bu Yazı Toplam 292 Defa Okunmuştur
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış