RAMAZANDAN RAMAZANA!..
09 Temmuz 2014 15:12:30
Ramazan ayı yardımlaşma ve kardeşlik duygularının en doruk noktalara ulaştığı, bolluk ve bereket ayı.
Ramazan aylarının vazgeçilmezlerindendir iftar çadırı ve feshaneler.
Toplu halde iftar yapmak, yaşanılan il veya ilçenin havasını toplu halde solumak gibisi yok.
Bir de iftar sonrası ver elini çay bahçeleri, feshane, Amfi tiyatro.
Ramazan başlangıcından bu yana birkaç kere gittim feshanenin yapıldığı sahile.
Ramazan ayının bolluk ve bereket ayı olduğu doğru ama, doğurganlık bakımından değil hani.
Dilenci çocuklarda ve ailelerinde bir hayli artış olduğu gözlerden kaçmıyordu.
Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin. Ancak, vırt vırt doğurup, çocuklarını sokaklara dilenmeye gönderenleri hiç tasvip etmiyorum. Gündüz ayrı, akşam ayrı karşınıza çıkıyorlar. Eğerki yardımda bulunmazsanız arkanızdan yiyeceğiniz küfür ve beddua da cabası.
* * * *
Çağımızın vazgeçilmezlerinden internet. Siz ne kadar uğraş verirseniz verin çocuklarınız birşe-kilde merak ettiklerini buluverirler internette. Sadece bu merak ettiklerini uygulamak kalır geriye.
İşte bu meraklı 11 yaşındaki çocuklarımızdan biri de internette gördüğü "şaka (patlayan) sigarası"nı görüverir feshane alanındaki stantlarda.
"18 yaşından küçüklere vermiyoruz" der satıcı.
Çocukta, yaşı 18 gibi gözüken ama 16 yaşındaki ablasını gönderir o sigaranın satıldığı standa.
Çocuklar, aldıkları "patlayan sigarayı" babalarına içirirler. Baba sigarayı içerken herşeyden habersiz tabiki. Sigara elindeyken patlıyor ve içerisinden bir cisim fırlıyor. Peki bu sert cisim sigara ağızdayken patlasaydı ve bu cisim babanın gözüne zarar verseydi bunun sorumlusu kim olacaktı?
Emniyet ve zabıta ekiplerini gerek bu konuyla ilgili ve gerekse de Ereğli'deki dilencilere karşı önlem almaya davet ediyorum.
* * **
Bu yazıyı yazarken davulcu kardeşlerimiz , abilerimiz oruç tutanları davullarıyla sahura kaldırıyorlardı.
Ramazan aylarında geleneksel olarak vatandaşlarımızı sahura kaldırmak için maniler söyleyerek sokaklarda dolaşan ramazan davulcularının emeklerine saygı duyulması gerekiyor.
Hele hele Ramazan ayının 15'inde ve bayrama birkaç gün kala ramazan davulcuları gündüzleri davullarını çala çala gelirler. Bu eskiden beri süre gelen bir alışkanlık.
Maddi imkanı olmayan insanları anlarım da, durumu iyi olanların davulcu geldiğinde kapıyı açmamalarına, perdelerini kapatmalarına anlam veremem. Sanki yakalarına yapışıyorlar "para para" diye.
Bazı kesimler ramazan davulcularından rahatsız olsalar da, biz davulcularımızı seviyoruz. Eskilerden elimizden ne kaldı ki? Bırakın 11 ayda bir kere de davullar oruçlu insanlar için çalsın!..
Bu Yazı Toplam 197 Defa Okunmuştur
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış