FARUK ÇATUROĞLU, AK PARTİ GRUBU ADINA KONUŞTU
AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu,TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan Askerlik Kanunu ve Bazı kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılması hakkındaki kanun tasarısın birinci bölümü üzerinde AK Parti Grubu adına konuşma yaptı.
14 Ocak 2016 20:04:06
AK Parti
Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu,TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan Askerlik
Kanunu ve Bazı kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılması
hakkındaki kanun tasarısın birinci bölümü üzerinde AK Parti Grubu adına konuşma
yaptı.
Çaturoğlu Genel Kurulda yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi. "Özellikle
Sultanahmet Meydanı'nda yapılan menfur saldırıyı şiddetle kınıyorum. Terör
nereden ve kimden gelirse gelsin terördür ve terörün de, teröristin de affı
olması mümkün değildir."
Ayrıca, görüşülmekte olan bu tasarıda madencilerimizi ilgilendiren maddeler
bulunması nedeniyle de özellikle madenciliğin başkenti olan Zonguldak'ta,
Soma'da, Ermenek'te, bütün maden bölgelerimizde bugüne kadar maden kazasında
şehit olan tüm maden şehitlerimize de Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum."
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kuruldayapılan usul tartışmaları üzerine
değinen Çaturoğlu konuşmasına şöyle devam etti.
"Düzenlemelerin torba yasa şeklinde getirilmesi haklı olarak muhalefet
tarafından eleştirilmektedir. Bu eleştirilerin bir kısmına bizler de
katılıyoruz, ancak bu yasalar niçin torba şeklinde getirilmektedir, bunun
esbabımucibesi nedir, neden böyle bir gereksinim duyulmaktadır, bu konu
hakkında da bir iki kelime söylemek istiyorum.
Öncelikle AK PARTİ hükümetlerinin, 2002 yılından 1 Kasım seçimlerine kadar
seçim öncesinde seçmenimize, vatandaşımıza vermiş oldukları sözleri, vaatleri
seçimden sonra Hükûmet programı hâline getirerek süratle hayata geçirme isteği
sebebiyle bu düzenlenmelerin acilen Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine
getirilmesini zaruri hâle getirmiştir. Diğer konularda da buna benzer sebepler
bulunmaktadır.
Bunlardan bir diğeri de, cumhuriyet tarihinde ilk defa bu yıl iki sefer üst
üste genel seçim yapılmış ve neredeyse 2015 yılı seçimle geçirilmiş, bu da
birtakım düzenlemelerin acilen Genel Kurula getirilmesini önemli kılmıştır.
Bir diğer husus
da, sanki bu Mecliste iktidar partisinin kanun çıkarmak, muhalefet partilerinin
de bunu engellemek konsepti üzerine bir durum varmış gibi gözüküyor. Bunun
çözümü, İç Tüzük'ün değiştirilerek bu memleketin, bu milletin hayrına olan
yasaların bir an evvel uzlaşma çerçevesinde geçirilmesini sağlamaktır. Eğer biz
bu değişiklikleri yapamazsak, bu torba yasaların gelmesi kaçınılmazdır ve
gelmeye de devam edecektir.
Son yıllarda
anayasal, kanuni ve kurumsal düzeyde yapılan reformlarla ülkemizin demokratik
düzeyi ve refah seviyesi artmıştır. Geçmişten kalan birçok kronik soruna neşter
vurulmuş, hantal bir ekonomi ve devlet yapısından üretimi ve rekabeti esas alan
dinamik ve rekabetçi bir ekonomi ile daha etkin ve hızlı bir kamu idaresine
geçilmiştir. Böylece, uzun yıllar çözülemeyen birçok sorun çözüme
kavuşturulmuştur. Hiç kuşkusuz, sosyal, ekonomik ve siyasi reformlar süreklilik
arz eden bir yönetimi gerektirir. Bu tasarı, 64'üncü Hükûmet Programı'nda ve
2016 yılı Eylem Planı'nda yer verilen hususlardan genel olarak üç aylık
dönemlerde gerçekleştirilmesi öngörülen konuların hayata geçirilmesi için
gerekli düzenlemeleri ihtiva etmektedir.Bu kapsamda, yurt dışında yaşayan
vatandaşlardan alınan askerlik bedelinin düşürülmesi, Türkiye Cumhuriyeti
kimlik kartının vatandaşlara dağıtımına başlanması, biyometrik verilerin
korunması hususunda düzenlemeler yapılmakta; tasarıyla ayrıca, Maden Kanunu,
Türk Silahlı Kuvvetleri Kanunu ile 5510 sayılı Kanun gibi bazı kanunlarda
düzenleme yapılmakta; kamu payı yüzde 50'den az olan ve Borsa İstanbulda işlem
gören şirketlerin denetleme esaslarının belirlenmesine ilişkin hususlar
düzenlenmektedir.
Özellikle bu ilk grupta yer alan 10 madde üzerinden tasarının 6'ncı maddesi
üzerinde durmak istiyorum. Bu, kömür işletmeleriyle ilgili olan yasadır.
Hepinizin bildiği gibi, cari açığımızın büyük bir kısmı enerji ithalatından
kaynaklanmaktadır.Enerjiye en yoğun ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde yerli
kaynaklardan kömür üreten firmaların piyasadan çekilmesi ithal kömüre olan
bağımlılığımızı arttırmıştır. Enerji üretiminde yüzde 50'den fazla doğal gaza,
doğal gazda da yüzde 50'sinden fazla bir ülkeye bağımlı durumdayız. Enerji
Bakanlığımız son zamanlarda enerjideki bu dış bağımlılığı azaltmak noktasında
bir dizi çalışma yapmaktadır. Öncelikle, kaynak ve kaynak ülke çeşitliliği
artırmaya çalışılmakta ve yerli kaynaklara da ağırlık verilmeye
çalışılmaktadır. Hepimizin bildiği gibi, dünyadaki fosil kaynakların üçte 2'si
kömürdür ve Türkiye'de de çeşitli havzalarda değişik kurumlarca işletilen kömür
madenleri bulunmaktadır. Bu bağlamda da yerli kömür üretimine öncelik verme
konusunda çalışmalar yapılmaktadır.
Daha önce yer
altı kömür sektöründe faaliyet gösteren işletmelerle ilgili olarak 6592 sayılı
Kanun ile 4857 sayılı İş Kanunu'nda değişiklikler yapılmış, iş süreleri
azaltılmış, çalışma günleri azaltılmış ve ayrıca, 3213 sayılı Maden Yasası'na
eklenen 9'uncu maddeyle de yer altı madenlerinde çalışanların en az 2 asgari
ücret alması öngörülmüştür.
Yine, kamuda
meydana gelen bu maliyet artışları Şubat 2015'te yapılan 6592 sayılı Kanun ile
Maden Kanunu'na eklenen geçici 29'uncu maddeyle karşılanmış, bu düzenlemeyle
Bakanlar Kuruluna yetki verilmiş ve Bakanlar Kurulu da bir kısım
formülasyonlarsonucunda destekler yapmıştır ama bu destekler de yeterli olmamıştır.Ancak,
burada özel sektörde faaliyet gösteren yer altı kömür işletmeleri bu
düzenlemeye dâhil edilmemişti.Soma kazası sonrası, bildiğiniz gibi bu
madenlerde çalışanların sayısı oldukça azalmıştır. Bunda, kazadan sonra
getirilen çeşitli mali yükümlülüklerin ve diğer konuların etkisi vardır, birçok
işletme de bu bağlamda kapatılmıştı. Şimdi bunların tekrar açılabilmesi, bizim
millî kaynaklarımızın değerlendirilebilmesi açısından bu düzenlemenin 6'ncı
maddesiyle Bakanlar Kuruluna yetki vermek suretiyle bunların maliyet
artışlarından kaynaklanan üretim maliyetlerinin bir kısmının karşılanması
öngörülmektedir.Şimdi, yapacağımız bu kanun düzenlemelerinin 6'ncı maddesiyle
özel sektörü de bu kapsama alıyoruz. Daha önce redevans işletmeleri için yetersiz
olan ve özel maden işletmelerinin de mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında
çalışma yapılması burada önerilmektedir.
Kanunun 6.
Maddesi TBMM Genel Kurulunda kabul edilmiş, olup, ülkemize, milletimize, maden
işletmelerine ve madencilerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor