'CUMA GÜNÜ 79 DAVA DAHA AÇTILAR'
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Erdemir tarafından Kızılcapınar'a yapılmak istenen Hidroelektrik Santralinin Çed toplantısı yapılmadığı gerekçesiyle mahkeme kararıyla durdurulduğunu söyledi.
07 Ekim 2020 14:19:14
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Erdemir tarafından Kızılcapınar'a yapılmak istenen Hidroelektrik Santralinin Çed toplantısı yapılmadığı gerekçesiyle mahkeme kararıyla durdurulduğunu söyledi.
Kdz.Ereğli Belediye Meclisi olağan toplantısında gündem dışı konuşma yapan Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Erdemir tarafından Kızılcapınar'a yapılmak istenen Hidroelektrik Santralinin Çed toplantısı yapılmadığı gerekçesiyle mahkeme kararıyla durdurulduğunu açıkladı.
Posbıyık, “Başından beri savaş yaptığımız halkın suyunu kesmeye çalışan Erdemir’e karşı hukuk mücadelesi başlatmıştık. Bu mücadelede ÇED raporlarını yaptırmadılar. Halktan gizleyerek, gizli; Ereğli’nin hayati mesele olan su meselesini ÇED raporunu halktan gizli resen yaptılar. Buna itiraz ettik. Hızlı bir çalışma yaptık. Belediye avukatlarına teşekkür ediyorum. Dün itibari iye davayı kazandık ve şuanda durduruldu elektrik santralinin yapılması. Ve yeniden ÇED yapılacak. Bu güzel haberi vermek isterim. Bu güzel bir haber. Halkın haklarını yemeye çalışanlara karşı yüce adaletin verdiği çok güzel bir karardır. Bu kararlar devam edecek, birçok konularda mahkemelerimiz var. Zaten Erdemir’in en büyük davası bol bol mahkemeye vermek. Sürekli bizi mahkemeye veriyor, haklarımızı elimizden almaya çalışıyor. Elleri kolları uzun. Bürokraside, siyasette, Hükümet’te kolları uzanabiliyor. Bizi küçük görüyorlar. Cuma günü 79 tane daha dava açtılar bize. Bunların işleri güçleri budur. Ereğli halkının mağdur etmek, Ereğli halkının boğazını sıkmak, Ereğli Belediyesi’nin boğazını sıkmak; bütün sevdaları budur. Bunları halka anlatacağız” dedi.
ERDEMİR BASIN AÇIKLAMASI…
ERDEMİR’in 5 Ekim’de açıklama yaptığını, bu açıklamanın ne kadar haklı olduklarını bir kez daha ortaya çıkardığını belirten Başkan Posbıyık, şunları ifade etti; “HALKIN SUYUNU KESMELERİNE İZİN VERMEDİK.Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları Türk Anonim Şirketi’nin (ERDEMİR), 5 Ekim’deki kamuoyu açıklamasını memnuniyetle okudum. Memnun olma nedenim şu; bir yıldan uzun bir zamandır Kızılcapınar Barajı HES Projesi ile ilgili tüm yanlışları, kaygılarımızı, Ereğli halkının zararına doğacak sonuçları halkımızla, kamuoyuyla paylaşmamıza rağmen, ERDEMİR ve özellikle OYAK, bugüne kadar tek bir açıklama yapma gereği bile duymamıştı.
“Ereğli ve Ereğli halkının geleceği için aynı emellere sahip olduğumuz Sayın Halil Posbıyık’a konuya dair tüm süreçle ilgili bilgi vermeye hazırız” demişler. Böylece geç kalmış olsalar da Ereği halkını muhatap almış oldular.
Bu açıdan memnun olduk ama bu kez de yaptıkları açıklama yanlış, yanıltıcı ve gerçek dışı. Kamuoyu açıklamasının gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yok. Üstelik açıklama, OYAK yönetiminin yanlış ve taraflı yönlendirildiği yolundaki izlenimimizi güçlendirdi.
Ayrıca hatırlatmak isterim; Ereğli halkı, siyasi parti temsilcileri, odaları ve dernekleri bir araya gelerek geleceğine sahip çıkmak için yaklaşık 1 yıl önce platform oluşturdu.Platformun oluşma nedenlerinden biri de HES Projesinin eksik ve yanlışlıklardır. Platform sonrası Ereğli’ye gelen OYAK yönetimi, Ereğli halkını temsil eden şahsımı ve Sayın Kaymakamı bu görüşmeye davet etme gereği duymamıştı.
OYAK yönetiminin doğru ve tarafsız bilgilendirilmesi açısından şu noktaların altını çizme gereği doğdu:
Açıklamada, “bu protokol, Ereğli halkı ve Belediyesi aleyhine değil karşılıklı kazanımlar üzerine ve kamu yararı gözetilerek aktedilmiş protokoldür” deniliyor.
Peki açıp bakalım protokolün 5.1 maddesine. Ne diyor protokol:
“Baraj, DSİ’nin sulama, Erdemir’in endüstriyel su ve Belediyenin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak üzere tesis edilmiştir.
Barajdan karşılanabilecek su miktarı, öncelikle olarak endüstri su ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanılacak, kalan kısmı ile içme suyu ihtiyacı ve sulama suyu ihtiyacı karşılanacaktır. Baraj seviyesinin Erdemir’in bir aylık su ihtiyacını karşılamayacak düzeye düşmesi halinde (ölü hacim hariç olmak üzere aktif olarak kullanılabilir hacmin 3.38hm³’ün altına düşmesi durumu/planlama raporuna göre 95 m kotu) seviye tekrar 95,5m kotuna yükselinceye kadar su yalnızca Erdemir tarafından kullanılacaktır.
Barajdan verilen içme suyu miktarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, Belediye içme suyu ihtiyacının kalan kısmını Gülüç Çayı üzerinde mevcut kaynak ve su alma yapılarından veya başka kaynaklardan meri mevzuat hükümleri çerçevesinde kendi imkanları ile karşılayacaktır.”
Çok açık değil mi! “Ereğli halkının kazanımları ve kamu yararı” bu maddenin neresinde! Su azalınca öncelik Erdemir’in olacak ve halkın suyu kesilecek. Baraj seviyesi zaman zaman bu sınıra kadar gerileyebiliyor. 2013’te bu yaşandı. Daha sonra da bu sınıra yaklaşıldığı dönemler oldu. Yani bu risk, kağıt üzerinde kalan bir durum değil, gerçeklik…
Su, en temel insan hakkı olan YAŞAM HAKKI demektir.
Bu durumda “Ereğli ve Ereğli halkının geleceği için aynı emellere sahip olduğumuz Sayın Halil Posbıyık” ifadesindeki Halil Posbıyık ben olamam.
Yine yaptıkları açıklamada;
“Baraj ve soğutma suyu Erdemir için hayati öneme sahiptir. Barajdan suyun sağlanamaması durumunda, yaklaşık 6 saat sonra fabrika sahasında entegre olarak üretim yapan tesislerin durması tehlikesi söz konusudur. Bu durumda Erdemir’in ürün üretememek/satamamaktan kaynaklanan zararlarının yanı sıra, en büyük zarar yüksek fırınlarda görülecektir. Bu sebeple yaşanabilecek kayıpların, doğrudan Ereğli’ye ve Ereğli işçisine ve Ereğli halkına yansıyacak olmasından dolayı, barajın tüm maliyetleri, yapılan protokole rağmen Erdemir tarafından karşılanmak suretiyle inşa edilmiş olup yine tüm maliyeti Erdemir tarafından karşılanarak işletilmektedir” deniliyor.
Üzülerek belirtmeliyim ki, bu da OYAK yönetiminin yanlış ve taraflı yönlendirildiği düşüncemizi pekiştiriyor. Çünkü, yüksek fırınlarda soğutma suyu denizden sağlanıyor. Bu Ereğli’de yaşayanlar bilir. OYAK yönetimi bilmiyorsa Ereğli’de bulunmadıkları içindir. Benim Erdemir’de çalıştığımı da unutmuş olmalılar. Bana sorsalar doğru bilgiyi verirdim. Zaten Kızılcapınar Barajı ile Erdemir arasında soğutma suyu ile ilgili herhangi bir hat bulunmuyor. Fabrika sahasında kullandıkları suyu Gülüç bölgesindeki bent yapısından sağlıyorlar.
Açıklamada ayrıca, “…yaşanabilecek kayıpların, doğrudan Ereğli’ye ve Ereğli işçisine ve Ereğli halkına yansıyacak olmasından dolayı…” ifadeleri kullanılmış. Yani Ereğli halkına ve Erdemir işçisine, yaşanabilecek olumsuzlukların sorumlusu olarak Belediyemizi gösterme çabası içindeler. Bunu kabul etmek ve anlamak mümkün değil.
Ereğli halkına ve Erdemir işçisine nasıl sahip çıktıklarını hatırlayalım! “Ya 1400 işçi işten çıkarılacak ya da yüzde 35 maaş indirimi olacak” dedikleri ve çalışanları iki insafsız çözüm arasında bıraktıkları günleri Ereğli halkı hala unutmadı.
Maaş indirimi yaptığı dönem, net karları 1 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 2006 öncesinde Kaancının 100’de 15’ini işçisine ücret olarak veren ERDEMİR bugün sadece 5.5’ini ödüyor.
Yine, açıklamada, 25 yıldır boşa akan sudan ve barajın kullanım şartlarında herhangi bir değişiklik olmadan enerjiye dönüştürülmesinden bahsediliyor. Ereğli halkının içme, kullanma suyu hakkı ve önceliği hiçbir ticari kaygıdan daha az olamaz. Biz diyoruz ki, öncelik halkın içme ve kullanma suyunda… Defalarca söyledim; halkın ihtiyacı karşılandıktan sonra bir damla su boşa akmasın, hatta bu konuda biz de katkı sağlayalım, tüm imkânlarımızla destek olalım. Bunları söyledik ama sesimizi duyuramadık.
Bir de Ereğli ve Erdemir için kullanılacak ilave enerji yaratılmasından bahsediliyor. Erdemir kısmını anladık para kazanacaklar da Ereğli ile ilgili kısmını anlayamadık, üretilen enerjiyi bedava Ereğli halkına mı verecekler. Hala aynı zihniyet… Amaç, daha fazla kar…
Açıklamada, “Erdemir ve Ereğli halkı birbirinden ayrı düşünülemeyecek bir bütündür. Yarattığımız ekonomiyle, suyumuzla, istihdam gücümüzle her zaman Ereğli’nin bir parçası olmaya devam edeceğiz” şeklinde ifadeler var.
“Suyumuz” ne demek! Su, Erdemir’in mülkiyetinde olabilir mi!Suyun tek sahibi vardır o da HALKTIR. Erdemir, sadece, Kızılcapınar barajındaki suyun paydaşlarından biridir. “Suyumuz” diye ifade ettikleri bu yaklaşım, yasalar ve mevzuat gereği suyun her türlü kontrolünü sağlayan DSİ’de dahil, diğer paydaşların yok sayıldığını bir kez daha ortaya koyuyor. Yaratılan ekonomiye gelince, 2006 sonrasında Ereğli’de sac tüccarı, sanayici, esnaf, nakliyeci can çekişmekte, gurur duyabilirler!
Gelelim işin en çarpıcı yanına:
Açıklamada, “Ereğli halkının içme ve kullanma suyunu kesmek ve azaltmak aklımızın ucundan dahi geçmemiştir, geçmeyecektir” deniyor.
Kendilerine soruyorum şimdi;
Ağustos ayında, DSİ Bölge Müdürlüğü ile birlikte en az 41 saat kesinti yaparak Belediyemize ait isale hattının yer değiştirilmesi için görüşmeye gelmediniz mi?
Tüm ısrarlarınıza rağmen, Covid-19 salgınının yoğun olduğu bir dönemde su kesintisinin kesinlikle mümkün olmayacağını ifade etmedik mi?
Diğer önemli bir husus ise çalışma arkadaşlarımla ilgilidir. Şahsımın ve tüm Belediye çalışanı arkadaşlarımın tek bir amacı vardır; gece gündüz demeden, Ereğli ve Ereğli halkının menfaatlerini sonuna kadar savunmak…
Ereğli ve Ereğli halkı için verdiğimiz tüm mücadelemiz ve haklılığımız, Zonguldak İdare Mahkemesi’nin 2019/1002 Esas, 2020/606 Karar-18.09.2020 tarihli kararı ile hukuken tescillendi. İlgili mahkeme tarafından “ÇED gerekli değildir” kararının hukuka ve mevzuata uygun olmadığı sonucuna varıldı. Bu nedenle dava konusu olan, “ÇED gerekli değildir” kararı iptal edildi. Şimdi derhal mahkeme kararının uygulanmasını bekliyoruz.
Diğer tüm OYAK-ERDEMİR konularında olduğu gibi, Kızılcapınar Barajı HES projesinde de Kdz.Ereğli halkının hakkını savunacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Ereğli halkının verdiği yetki ve sorumlulukla, tüm gücümüzle, ekip arkadaşlarımla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. OYAK yönetimine açık çağrı yapıyorum. Çözüm bekleyen bütün konuları konuşmak ve doğru bilgilenmelerini sağlamak için kendilerini Ereğli’ye davet ediyorum.”
Kdz.Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Endüstri Bölgesi konusunda da geçtiğimiz aylarda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ı ziyaret ettiklerini hatırlatarak, Bakan Varank’ın Ereğli halkını dinlemeden Endüstri bölgesine imza atmayacağı sözüne güvendiklerini ve inandıklarını söyledi.
Başkan Posbıyık, konuşmasında şunları söyledi: “Ruhsatsız yerlerini aynı diğer vatandaşlar gibi imar kayıt belgesi almak için müracaat ettiler. 600 tane yerde, tesiste imar kayıt belgesi için müracaatlarını yaptılar. Biz bunlara çağrıda bulunduk. İmar kayıt belgelerini bize getirin, biz bu arada bize gelmedikleri için fabrika sahasına elemanlarımızı soktuk,içeride ölçümlemeler, kodlar, en-boy kodları, çok sağlıklı bir çalışma yaptık ve burada yaklaşık 287 milyon ceza kesildi. Bunu siz sadece birincisini biliyorsunuz; 158 milyon muydu neydi ya da 158 trilyon. Çünkü o ulusal gazete çıktığı için onlarda bunu SPK’ya bildirmek zorunda kaldılar. Ama ondan sonra kesilen 4 tane cezayı ulusal basında çıkmadığı için SPK’ya bildirmediler, kongre üyeleri de bunları bilmiyorlar. Yani yaklaşık şuan da Erdemir’in Ereğli’ye sadece imar cezalarından 300 trilyon civarında para ödemek zorunda.İmar kanununda açık maddeler. Biz dedik ki gelin, imar kayıt belgelerinizi bize verin, imar kayıt belgelerini verdikten sonra bunun yüzde 90’ı alınmasın, çok cuzi bir para çıkıyor, bu cezayı bu şekilde halledelim dedik. ‘Hayır’ dediler ‘biz hukuka gideriz, hukukla ayarlarız’ dediler. Peki buyurun dedik. Mahkemeye gittiler, mahkeme devam ediyor, kazanacağımıza eminim. Ereğli Belediyesi bunu da kazanacak. Ne olur? Bize daha fazla vakit kaybettirirler, başka bir şey yapamazlar. İmar kayıt belgelerini hala vermediler, vatandaş veriyor, kanun ver diyor. İl Çevre Müdürlüğü’ne yazı yazdık.İlk defa Erdemir’e yazı yazdık, imar kayıt belgelerini bize verin diye. Eğer imar kayıt belgeleri doğruysa, doğru yapıldıysa zaten cezayı da alabiliriz.Biz illa ceza alalım demiyoruz,tesisler yasal hale gelsin diyoruz, ama Erdemir bize yasalara rağmen imar kayıt belgelerini vermedi. Onun üzerine İl Çevre Müdürlüğü’ne yazı yazdık. Bakanlığa gitti, imar kayıt belgelerini ver diye, Erdemir’e yazı yazdı, yine vermiyor. Bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Gerekli yerlere müracaat ettik bize imar kayıt belgelerini vermiyor diye. Herhalde 80 gün oldu, savcılığın bu konuda karar vermesini bekliyoruz.
Herkes bilsin ki. Sadece imar hatalarından devletin kanunlarına göre 300 trilyon civarında Ereğli Belediyesi’ne eğer ki mahkemede kazanırsak ki kazanmamamız mümkün değil, kanun çok açık ve net. Bu haberin OYAK Kurulu üyelerinin de duymasını isterim, iyi yönetilmiyor.
BAKANIMIZ VARANK’A GÜVENİYORUZ, İNANIYORUZ..
Endüstri Bölgesi için uğraşıyorlar. Ben, Ereğli’de Kaymakamımızla, eski AK Parti İlçe Başkanıyla, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanıyla Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank’a gittik. Tam devlet adamı, saygıdeğer bir insan. Bizi dinledi. Anlattık ‘sizi yanlış yönlendiriyorlar,Zonguldak’ın milletvekilleri Zonguldak’a para girsin’ diyorlar.Böyle bir şey olamaz, Ereğli’nin temsilcileri bizleriz dedik. Sayın Bakan Varank bizle çok iyi görüştü sağolsun. Buradan ona saygılarımı gönderiyorum, ‘söz veriyorum’ dedi ‘Ereğli halkını dinlemeden Endüstri bölgesine imzamı atmayacağım’dedi ve ‘hatta kurulacak komisyona Halil Posbıyık seni de komisyona koyacağım’ dedi. Endüstri Bölgesi konusunda bunlar ellerinden geleni yapıyorlar, yarın yapabilseler yapabilecekler ama biz sanayi Bakanı Varank’a güveniyoruz, inanıyoruz hatta, inancımız devam ediyor.
AHDETTİM! NE GEREKİYORSA ONU YAPACAĞIZ!
Aşağı yukarı bir yıl oluyor platformu kuralı, bizle masaya oturmuyorlar.Bunlar emlak vergilerini ödemiyorlar, imar cezalarını ödemiyorlar, elektrik, hava gazı tüketim vergisini ödemiyorlar. Ereğli’de bir cüruf meselesi var!Rezalet! Ereğli’ye Erdemir’in kirliliği yetmiyormuş gibi, korona da yetmiyormuş gibi, şimdi de cüruf kirliliğiyle tarımı ve insanları zehirlemeye çalışıyorlar. Ama bugün HES’ten bahsettim, ilerleyen günlerde bunlardan bahsedeceğim.Bunları gündeme getireceğim ve halkı bilinçlendireceğim, açık toplantılarla. Ne gerekiyorsa onu yapacağız! Ahdettim! Hiçbir siyasi mesele benim için önemli değil, benim için makamda önemli değil. Bu konuya, Ereğli halkına yapılan zulme son verdireceğiz sizlerle birlikte inşallah!
İŞSİZLİK KONUSUNDA VİCDANIMIZ YANIYOR!
Ereğli’deki işsizlik, Türkiye’nin en güzel kenti burası, Türkiye’nin en büyük sanayisi Erdemir, Ereğli’nin kalbinde işsiz!Burada işsizlik olmaması lazım. Dışarıdan alıyorlar ama biz bunları biliyoruz. OYPA’nın durumunu biliyoruz 22 yıldan beri kadroya geçemediler, seçimde OYPA’yı kadroya alacağız diyorlardı. 82 tane engelli kadrosu boş. Cılız belediyenin hiçbir engelli kadrosu boş değil. Yasaları yerine getiriyoruz. Bunlar ne yapıyor, engellileri kadroya almıyor, devlete ödemeleri gereken cezayı ödüyorlar ama gene de almıyorlar fazla para vermeyelim diye. Biraz tahlil etmenizi rica ediyorum. Basın mensupları vasıtasıyla Ereğli halkına sesleniyorum! Ereğli’yi boğmaya çalışıyorum diyorum. Yıllardan beri öngörülerimin hepsi doğru çıktı. İyi günleri yaşıyoruz, birlik ve beraberlik içerisinde olmazsak, ayağa kalkmazsak, bu halk ezilecek. Bugün varız, yarın yokuz, bu söylediklerimiz aklınızdan çıkmasın, ezmeye çalışıyorlar bizi, Ereğli’deki işsizlik, hergün intihar edeceğim, kendimi asacağım, üniversite mezunuyum beni çöpe al diye kapıya geliyor. Vicdanımız yanıyor! Erdemir gibi bir tesis! Ya Belediye iş kapısı mı? Belediye hizmet kapısı! Fabrika mı burası? Ne yapsın bu millet, saygı duyuyorum onlara!Erdemir ne yapar?Sanayicisine ne yapar?Sac tüccarlarını bitirdi. Bunların hepsi gündeme gelecek. Başlıyoruz!”
POSBIYIK, BOZHANE’DE YAŞANAN OLAYLARA SERT TEPKİ GÖSTERDİ
Kdz.Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, belediye meclis toplantısında Bozhane'deki balıkçı lokantalarının sorunlarının çözümü için toplantı yapıldığını belirtirken, Su Ürünleri Kooperatifi’ne de tepki gösterdi.
Bozhane içerisinde yaşanan olaylara da dikkat çeken Başkan Posbıyık, “Kaymakamlık, İlçe Tarım, İlçe Milli Emlak ve Belediye olarak bir araya geldik. Balıkçı lokantalarının sorununun nasıl çözülür diye masaya yatırdık. Bu ancak günü birlik turizm alanı olarak imar planı yapıldığı takdirde imar planları da mülkiyet sahibi belediyeye müracaat ettiğinde değerlendirmeye alınabilir. Burada mülkiyet sahibi hazinedir. Tarım Bakanlığına tahsis edilmiş olsa bile burası hazinenin yeridir. Balıkçı barınağı elden gidiyor, uyarıyorum. 94 öncesine dönüyor. Kapıları kapattı içerileri sokmuyorlar. Yürüyüş yolları yaptık, dünya para harcadık. Balıkçılara ağ yeri yaptık, aydınlatma yaptık. Halk dolaşsın diye yerler yaptık. Kapıyı kapattılar, insan sokmuyorlar. Akşamları tiner, kokain, bıçaklama, yaralama, açık alanda içki içme. Günaha giriyorsunuz. Tarihe not düşüyorum. 1994'den beri oralarda büyük mücadele verdik. Aynı günlere geri dönüyoruz. Bunu da yapan bu yönetim. Çekek yerlerin hepsini de Ereğli Belediyesi yapmıştır. Dünyanın parasını harcadık. Her birinden 60 bin lira devir parası alınıyor. Halkta yanlış bilgi var, biz oradan da lokantalardan da para almıyoruz. Hepsini su ürünleri alıyor. Çekek yerlerine devir yaptırıyorlar, avantalarını alıyorlar. Ereğli eski o anarşist durumlara doğru gidiyor.” Şeklinde konuştu.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır