ÇAKIR: "TÜRKİYE'NİN KAYBEDECEK ZAMANI YOK"
AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, 16 Nisan'da yapılacak olan halk oylaması öncesinde, Anayasada değişikliği öngörülen 18 madde ile ilgili vatandaşları bilgilendirmeye devam ediyor.
14 Mart 2017 20:05:33
AK Parti
Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, 16 Nisan'da yapılacak olan
halk oylaması öncesinde, Anayasada değişikliği öngörülen 18 madde ile ilgili
vatandaşları bilgilendirmeye devam ediyor.
Çakır,
beraberinde bazı Yönetim Kurulu Üyeleri, Gençlik Kolları Yönetimi ve
partililerle birlikte İlçeye bağlı Şamlar Köyündeki Esentepe Pazaryerini
ziyaret etti. Pazaryeri esnafına bereketli kazançlar' temennisinde bulunan
Çakır, burada bir kıraathanede vatandaşlara hitap ederek, Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sisteminin neler getireceğini anlattı.
Çakır,
yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
"16 Nisan
bir Cumhurbaşkanlığı seçimi değil, Başbakan seçimi değil, bir Muhtarlık yada
Belediye Başkanlığı seçimi değil. 16 Nisan, gelecek 100 yılımızın yönetim
şekliyle ilgili bir halk oylamasıdır. Geleceğimize karar vereceğimiz bu 16
Nisan halk oylaması ile ilgili öncelikle geçmişimize bir bakmamız lazım. 1923
yılında Birinci Dünya Savaşı'ndan çıkmış, ardından Kurtuluş Savaşı'nda yedi
düvele karşı savaşmış, erkeklerinin çoğunu şehit vermiş bir Türkiye
Cumhuriyeti; ninelerimizle, bacılarımızla, çocuklarımızla güçlü bir devlet
kurduk. 1950'lere kadar tek partili yönetimler oldu. 1950'de, halkın oylarıyla
Adnan Menderes iktidar oldu. 10 yıl hizmet ettikten sonra, 1960 yılında kendini
halkın yerine koyan, bu ülkenin sahibi gibi davrananlar tarafından hem görevden
uzaklaştırıldı hem de idam edildi.
1960'dan
sonra darbecileri koruyan bir Askeri Anayasa yapılıyor. Darbeciler
sorgulanamıyor ve yargılanmıyordu. 1971'de bir Askeri Muhtıra daha yaşadık.
Bundan sonra sivil yönetim devam etti. Kardeşi kardeşe, köylüyü köylüye sağcı
diye solcu' diye çarpıştırıyorlar, bir de utanmadan darbenin olgunlaşmasını
bekledik' diyorlar. 1980'de bir Askeri Darbe daha yaşadık. Cumhurbaşkanlığı
seçiminde 200 tur yapılmasına rağmen Cumhurbaşkanı seçemeyen bir Türkiye vardı.
80'li yıllardan sonra 28 Şubat geldi. Faiz lobileri, hortumları kesildiği için
askeriyenin içindeki bir kısımları kışkırtarak ve aynı zamanda vesayet odakları
tarafından parti kapatma yasasından tutun da ellerinden gelen her türlü şeyi
yaptılar. Bu hortumcular, yüzde 20 teşvik adı altından devlet bankalarından
parayı alıyor, yüzde 120 faizle yine devlet bankasına parayı veriyordu. Arada
yüzde 100 faiz alıp parayı cebine koyuyorlardı.
2002'de AK
Parti iktidara geldi, artık bundan sonra darbeler olmaz dediğimiz bir
Türkiye'de, 15 Temmuz'da, kökü dışarıya bağlı, Türkiye'nin gelişmesini
engellemek için içimizdeki hainler ve alçaklar kendi vatandaşına mermi sıktı.
Sağlık sistemi bozuktu da bunu düzeltmek için mi darbe yaptınız? Yoksa ekonomi
mi bozuktu? Bakıyorsunuz hiçbiri yok. Derdiniz ne? Ülkenin gelişmesini
engellemek. Bu devletin ekmeğini yiyeceksiniz, bu milletin verdiği vergilerle
maaş alacaksınız, bu ülkenin suyunu içeceksiniz ondan sonra bu ülkeye hainlik
edeceksiniz. Artık Türkiye, bundan sonra daha süratli yoluna devam edecektir.
Bakınız, hastaneleri birleştireceğiz dedik, sağlık sistemi çöker dediler. Çöktü
mü? Allah'a şükür çökmedi, çok daha ilerledi. Toplum içine çok fazla çıkamayan
engellilerimize ve bakıcılarına ekonomik destek sağladık, yaşlılarımıza sahip
çıktık. Türkiye, bir yerden bir yerlere geliyor. Türkiye, bundan sonra çok daha
süratli bir yol alacak. Bu konuda destek vermemiz lazım.
Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi'nin özü çift başlılığı kaldırmaktır. Nerede bir çift başlılık
varsa orası batmaya mahkûmdur. Sayın Cumhurbaşkanımız, İki kaptan gemiyi
batırır' diyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde geçmişte yaşananları biliyoruz,
bunun için biz de halka gittik ve aziz milletimiz yüzde 69 oy ile
Cumhurbaşkanını ben seçerim' dedi. Eğer Cumhurbaşkanını halk seçmiş olsaydı,
Ahmet Necdet Sezer bu ülkede Cumhurbaşkanı olabilir miydi? Ahmet Necdet Sezer,
rahmetli Bülent Ecevit'e Anayasa kitabını fırlattı servetimizin yarısını
kaybettik. Ne Sezer'in maaşı azaldı ne de rahmetli Ecevit'in, olan hazineye
oldu. Hazine, aziz milletimizden alınan vergilerin koyulduğu yerdir, hazine bu
zararı karşılamak zorunda kaldı. Hani diyorlar ya AK Parti 15 yılda neler
yaptı?' diye, işte biz çalmadık, çaldırmadık, hizmet ettik. 15 senedir iktidarda
istikrar var, istikrar sayesinde yollar, okullar, hastaneler, havaalanları,
aklınıza ne gelirse yapılıyor. Bu ülkede 30 senedir istikrar olsaydı çok daha
farklı yerlerde olurduk. Bizim önümüzü kesmek istediler. IMF'den üçüncü sınıf
bürokrat gelirdi, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına ayar verirdi. Allah'a
hamdolsun IMF'yi kovduk, alacağını ödedik ve dedik ki ama az ama çok kime ne
vereceğimizi biz belirler, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.
Türkiye'nin
gönül coğrafyası büyüdü, birilerinin hazmedemediği olay bu. Büyük devlet olmak
için, sınırlarımızın büyümesine gerek yok. Etki alanımız ve gönül coğrafyamız
büyüdüğü zaman zaten büyümüş oluruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan Türkiye'de bir açıklama yapıyor, Saraybosna'dan, Makedonya'dan,
Kosova'dan, Katar'dan, Suudi Arabistan'dan, Libya'dan, Mısır'dan, Ürdün'den,
Irak'tan ses geliyor. İşte Türkiye'nin etki alanı büyüdüğü için, artık biz
güçlü bir Türkiye'yiz. Bizim motorumuzun artık yüksek viteslerde kullanılması
lazım. Hamdolsun insan gücümüz var ama bürokrasiyi de aşmamız lazım. Üçlü
kararname diye bir şey var. Bölgemize bir hizmet alacağız, Bakana, Başbakana ve
Cumhurbaşkanına imzalatmamız lazım. Hepsini aynı anda bulmak zor oluyor, zaman
kaybına neden oluyor. Artık Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok. Türkiye'de tek
elden yetkiyi vereceksiniz, hesabını soracaksınız, sizden başka da hiçbir güce
teslim olmayacak. Artık hiç kimse halkın yerine kendini koyup, halkın
istemediği bir olayı yapamayacak.
Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi'nde, inşallah güçlü bir şekilde Evet' çıkarsa Cumhurbaşkanı
sizlerin desteğiyle 5 yıllığına gelecek, Muhtar gibi, Belediye Başkanı gibi. 5
senenin sonunda, milletimiz hizmetini beğenirse devam edecek, beğenmezse onu
siyasi mezarlığa gönderecek. Bu sistem, sadece Sayın Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan ile alakalı değil. Bu ülkede 15 senedir istikrar varsa, Sayın
Erdoğan'ın şahsi becerileri sayesinde var. Ama bu ülke sadece bir kişinin şahsi
becerilerine bırakılamayacak kadar büyük bir ülke. Yarın Allah muhafaza görevden
değişse yada Hakkın rahmetine kavuşsa ülkemizin hali ne olacak? Yeniden
belirsizlikler, iki veya daha fazla partili koalisyonlar gelecek, bir tanesi
diyecek ki Ziraat Bankasını ben alacağım, bir tanesi diyecek ki Emlak Bankasını
sen al, Vakıfbank'ı öbürü alsın, herkes yandaşlarına görev zararı adı altında
milletin kaynaklarını peşkeş çekecek, ondan sonra ülkemiz büyüyecek! Bu mümkün
değil. Bundan dolayı halk kendi seçecek, beğenmediği zaman değiştirecek.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, yüksek bürokratlar da Cumhurbaşkanı ile
gelecek Cumhurbaşkanı ile gidecek. Cumhurbaşkanı tekrar seçilmek istiyorsa,
bürokratların tamamını milletin dertleriyle hemhal olanlardan seçecek.
Birilerinin asıl sıkıntısı bu. Birinci köprüye hayır, ikinci köprüye hayır, havaalanına
hayır, ona hayır, buna hayır, her şeye hayır diyorlar. Bu milletin menfaatine
bir kere evet dedikleri bir şey var mı? Siz kimin uşaklarısınız? Siz kime
çalışıyorsunuz? Hem bu milletin ekmeğini yiyeceksiniz, bu milletin içinde
yaşayacaksınız ama bir kere milletin Evet' dediğine Evet' demeyeceksiniz. Ben
sadece önümüzdeki halk oylaması için demiyorum, halk oylaması gelir geçer;
millet ne takdir ederse o olur. Gezi olayları yaşandı bu ülkede, şimdiki
Cumhurbaşkanımız, o dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan Nedir talebiniz, 5-10 tane
ağaç mı?' diye sordu. Üçüncü boğaz köprüsünden ve üçüncü havaalanından vazgeç'
dediler. Yani sözün özü şu, artık Türkiye hızlı koşmak zorundadır. Kurucu Genel
Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi biz ne aldatan olacağız ne
aldanan olacağız. 15 senedir bu milleti hiç aldatmadık, hiçbir zaman da
aldatmayacağız. Hepinizi güçlü bir şekilde Evet'e destek vermeye; Almanya ile
Hollanda'ya da güçlü bir ses vermeye davet ediyorum."
ŞAMLAR'DAN
EVET' SESLERİ YÜKSELDİ
Yaklaşık
150 kişinin dinlediği Çakır'ın konuşması alkış ve tezahüratlarla sık sık
kesildi.
Şamlar
Köyü Muhtarı Ayhan Duman, Çakır ve beraberindekilere ziyaretlerinden dolayı
teşekkür ederken; köyünden yüksek oranda Evet' çıkması için çalışacağının
mesajını verdi.
TIP
BAYRAMI KUTLAMA ZİYARETLERİNDE BULUNDU
AK Parti
Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, Şamlar Köyü Esentepe Pazaryeri
ziyaretinin ardından,14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla İlçedeki sağlık kurum ve
kuruluşlarını ziyaret ederek sağlık çalışanlarının Tıp Bayramını kutladı.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır