ÇAKIR: "BİZ HALKIN İKTİDARINI İSTİYORUZ"
AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, 16 Nisan'da yapılacak olan halk oylaması öncesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin neler getireceğini anlatmaya devam ediyor.
17 Mart 2017 13:26:22
AK Parti
Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, 16 Nisan'da yapılacak olan
halk oylaması öncesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin neler getireceğini
anlatmaya devam ediyor.
Dün akşam,
İlçeye bağlı Pembeciler, Gebe ve İmranlar köylerini ziyaret eden Çakır;
Anayasada değişikliği öngörülen 18 madde ile ilgili vatandaşları bilgilendirdi.
Çakır,
köylerde yaptığı konuşmasında özetle şunları söyledi:
"16
Nisan'da yapılacak halk oylamasında, bir Cumhurbaşkanı, Başbakan, Belediye
Başkanı veya Muhtar seçmeyeceğiz. Bundan sonraki 100 yılımızın veya daha uzun bir
sürenin yönetim sisteminin seçimini oylayacağız. Geleceğimizin oylanacağı bu
halk oylaması öncesinde, geleceğimize karar vermeden önce geçmişimize bir
bakmamız lazım.
HEM İDAM
ETTİLER HEM DE YÖNETİME EL KOYDULAR
Birinci
Dünya Savaşı ve ardından Kurtuluş Savaşı'ndan sonra yokluk ve sıkıntılar
içerisinde bir Cumhuriyet kurduk. 1950'lere kadar tek parti iktidarı vardı,
daha sonra çok partili döneme geçmişiz. 1950'de halkın oylarıyla seçilen Adnan
Menderes iktidarı yaşandı, 10 yılı aşkın bir süre millete hizmet etti. Milletin
getirdiği bir Başbakanı, millete sormadan, kendilerini milletin yerine koyup
devletin ve milletin sahibi gibi görenler, bu vesayetçiler darbe yapmak
suretiyle hem Başbakanı idam ettiler hem de yönetime el koydular.1960'dan sonra darbecileri koruyan bir Askeri Anayasa
yapılıyor, darbeciler sorgulanamıyor ve yargılanmıyordu. 1971'de bir Askeri
Muhtıra daha yaşadık. Bundan sonra sivil yönetim devam etti. Kardeşi kardeşe,
köylüyü köylüye sağcı diye solcu' diye çarpıştırıyorlar, bir de utanmadan
darbenin olgunlaşmasını bekledik' diyorlar. 1980'de bir Askeri Darbe daha
yaşadık. 90'lı yıllara geldiğimizde, 28 Şubat 1997'de hem uluslararası hem de
ulusal boyutta bir post-modern darbe yaşadık.
HAİNLİKTEN BAŞKA BİRŞEY DEĞİL
Ardından AK Parti iktidarında 15 Temmuz 2016'da bir darbe kalkışmasıyla
karşılaştık. Bu darbe kalkışması bu güne kadar yapılanlardan çok daha farklı,
çok daha alçakça, çok daha haince bir darbe kalkışmasıydı. Kökü dışarıda,
kendileri içeride devletin her türlü imkânını ele geçirmiş, bu milletin
emeklisinden, işçisinden, köylüsünden, asgari ücretlisinden toplanan vergilerle
devletimizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak için alınan uçaklarla,
tanklarla, toplarla, tüfeklerle onlara asker yetiştiren bu vatanın evlatlarına,
hem de silahsız insanlarına bomba attılar, ateş açtılar. Şehitler verdik. Vatan
için, bayrak için, devlet için şehit olan bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet
diliyorum. Soruyorsunuz, sağlık sistemi bozuk gidiyordu da siz ülkede sağlık
sistemini düzeltmek için mi darbe yapmaya kalktınız? Hayır. Peki, ekonomiyi
düzeltmek için mi darbe yapmaya kalktınız? Hayır. Milletin refahını yükseltmek
için mi darbe yapmaya kalktınız? Hayır. Niçin darbe yapmaya kalktınız diye
sorulduğunda, bakıldığında ülkenin ilerleyişini durdurmak için. Peki, siz bu
devletin ekmeğini yiyeceksiniz, maaşını alacaksınız, bu devlet daha size ne
verecek? O malum paşalara söylüyorum, bu devlet size paşalık vermiş, altınıza
araba vermiş, bu millet emrinize evlatlarını askere yollamış, tankını, topunu,
tüfeğini size teslim etmiş. Ekmeğini yediğiniz, suyunu içtiğiniz bu devlet size
daha ne verecek? Bu alçaklık ve hainlikten başka bir şey değil.
HALKA
RAĞMEN HİÇBİR ŞEY OLMAZ
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi neyi getiriyor? Sistemin özü çift
başlılığı ortadan kaldırmaktır. Artık koalisyonlar olmayacak. Koalisyon
olacaksa, artık seçime gitmeden olacak. Cumhurbaşkanı adayı, yüzde 50'nin
üzerinde oy almak zorunda olduğu için, bu milletin en az yüzde 90'ının duygu ve
düşüncelerine, istek ve taleplerine karşılık vermek zorundadır. Ona göre kabine
yapacak, kabinesinin içinde her türlü siyasi düşünceden insanlar olabilir.
Bundan sonra koalisyonlar olmadığı için istikrarsızlık da olmayacak. İstikrarı
sürekli hale getirmemiz lazım. Halktan başka hiç kimse Cumhurbaşkanını
değiştirmeyecek. Halka kim tepeden bakarsa, kim halkla arasına mesafe koyarsa
siyasi mezarlıkta geçmişte yerini aldı, bundan sonrakiler de alacak. Halka
rağmen hiçbir şey olmaz. Biz sadece halkın iktidarını istiyoruz. Son söz de son
karar da milletindir diyoruz. Cumhurbaşkanını getirmek, götürmek milletin
hakkıdır. Türkiye artık başkalarının yazdığı senaryolarda figüran roller, küçük
roller oynayacak Türkiye değil; artık Türkiye kendi yazdığı senaryoda başrol
oynayacak bir Türkiye. Artık kenara iteklenecek bir Türkiye değiliz. Hangi
ülkeyle dost, hangi ülkeyle müttefik olmamız gerekiyorsa, halkımızın
menfaatleri doğrultusunda oluruz. Türkiye'nin önünü kesmek için her 10 yılda
bir darbe yaptılar. Ama biz diyoruz ki en kötü sivil yönetim, en iyi askeri yönetimden
iyidir. Biz Türkiye'de istikrarı Recep Tayyip Erdoğan için değil, her doğan
Türk evladı için istiyoruz. Kim gelirse gelsin, sağcı gelsin, solcu gelsin,
liberal gelsin, muhafazakâr gelsin ama tek başına gelsin ve sadece halka hesap
versin.
ZİHNİYETTE DEĞİŞİKLİK YOK
Ben bu hayırcıları anlamıyorum. Siz, bu milletten yüzde 50
alamayacağınıza baştan mı teslim oldunuz? Siz de çalışın, millete gidin,
anlatın, tepeden bakmayın millete. Gidin milletin ayağına, biz size daha iyi
hizmet edeceğiz deyin, onlar 10 veriyorsa biz 15 vereceğiz, 20 vereceğiz deyin.
Siz de çalışın. Yüzde 51'i siz alın, siz yönetiN bu ülkeyi. Neye hayır
demediniz ki. Bugüne kadar bu milletin menfaatine olan hiçbir şeye evet
demediler. Birinci köprüye hayır, ikinciye hayır, üçüncüye hayır,
havaalanlarına hayır. 40-50 yıl geçmiş ama zihniyette hiçbir değişiklik yok.
Milletimizin menfaatine olan bir konuya da evet deyin. Marmaray yaparız hayır
derler, üçüncü havaalanı yaparız hayır derler ama ilk önce uçağa binmek için
onlar koşa koşa giderler. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi istikrarı sürekli
hale getiriyor. Sadece şunu diyebiliyorlar, diktatörlük gelecek, tek başına
adamlık gelecek'. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan diktatör olmak
istese, Genel Kurmay Başkanı yanında, İçişleri Bakanı yanında, Başbakan
yanında, bizler emrinde, niye o zaman diktatörlüğü bugün yapmasın? Sandığa ne
gerek var? Adam niye seçim getirsin? Böyle ucuz bir hikâye olur mu? Her şeye
verilecek bir cevapları var, at iftirayı tutmazsa izi kalır. Türkiye'de artık
bu dönemleri geçtik. Siyasi görüşü, düşüncesi ne olursa olsun, kim gelirse
gelsin medya patronlarının önünde eğilmesin, faiz lobilerinden korkmasın, IMF
kapılarında para için beklemesin, istikrar olsun, Türkiye lider bir ülke
olsun."
Çakır'a köy ziyaretlerinde partisinin önceki İl Başkanlarından Celil
Uzun, Ormanlı Belde Başkanı İsmail Üstün, Kandilli Belde Başkanı Yusuf Ziya
Eryiğit, Gülüç önceki Belde Başkanı Baki Çakır, bazı yönetim kurulu üyeleri,
belediye meclis üyeleri ve gençlik kolları yöneticileri
de eşlik etti.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır