BBP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI REMZİ ÇAYIR EREĞLİ'DE
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 9. Ölüm yıldönümü dolayısıyla Kdz.Ereğli Teşkilatı olarak hazırlanan Anma Programına katılmak üzere Ereğli'ye geldi.
29 Mart 2018 14:04:30
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 9. Ölüm yıldönümü dolayısıyla Kdz.Ereğli Teşkilatı olarak hazırlanan Anma Programına katılmak üzere Ereğli'ye geldi.
Kdz.Ereğli'de bir dizi ziyaretlerde de bulunan Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, parti binasında basın toplantısı düzenledi.
BBP İl Başkanı Taner Yıldırım, Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Turabi Çelik ve partililerinde katıldığı toplantıda Remzin Çayır, ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu.
Çayır, "Muhsin Yazıcıoğlu'nu anmak ve anlamak önemli bir şeydir. Onun hayatını toplumla paylaşmak birinci derecede önemli bir görevdir.Bizler bu görevimizi ifade ederken partili arkadaşlarımızla birlikte akşam Muhsin Yazıcıoğlu Başkanımız için bir mevlid okutulacaktır. Mevlide katılmak üzere buradayım"dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin Afrin ve terörle mücadelede konusunda ki kararlılığını Büyük Birlik Partisi olarak destekçisi olduklarını belirten Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, şunları ifade etti:
"Elbette Büyük Birlik Partisi vatan deyince, millet deyince, ülkenin istikbali denince kendi geleceğini hiçe sayan memleketin adıdır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti ilelebet bu topraklarda bağımsız ve bağlantısız kendi başına kural koyucu olabilmesi için yani dünyada olup biten karşısında kural koyan bir ülke olabilmesi için mutlak güçlü olması ve kararlı olması gerekmektedir. Bu coğrafyanın bulunduğumuz coğrafyanın bu zorlukları gerçekten ortadadır. Bu zorlukları aşmak ve oluşturulan bir takım suni problemleri aşabilmek gücü ve iktidarına da sahibiz şükürler olsun. Dolayısıyla da Türkiye Cumhuriyeti kendi güvenliğini, kendi huzurunu ve kendi barışını kendi başına alma kudretine muktedirdir bu anlamda. Hepimiz biliyoruz ki ülkeler ve topluluklar huzur ve barış içerisinde güvenlik içerisinde yaşamak isterler. Türkiye'de bu anlamda bu güven ve huzur ortamını oluşturmak zorundadır. ABD 25 bin kilometre uzaklıktan gelip Suriye'de, Irak'ta, İran'da, Pakistan'da, Afganistan'da kendi iç güvenliğini ve huzurunu ararken yine Rusya binlerce kilometreden bu tarafa Ortadoğu'da rol kapma yarışına girerken ve diğer ülkeler Çin olsun, gelişmekte olan ülkeler olsun bu konuda adım atarlarken Türkiye kendi sınırlarında problem yaşarken bütün bunlara kayıtsız kalamaz, nötrn durumda olamazdı. Dolayısıyla Rahmetli Genel Başkanımızın da ifadesiyle bundan on seneler önce yani 1900'lerde, 1985'de, 1995'te, 2005'te, rahmetli genel başkanımız 2006'da ifade ettiği gibi, Türkiye mutlak bu anlamda kendi sınırları dışına taşarak güvenlik çemberi, bir huzur çemberi koridor açmak zorundaydı. Bu koridor açmadan biz içeride kendi kendimize terörle mücadelede kısmi mücadele etmiş olsak ta kökü kazımada ve başarılı olmada sonuç alamazdık. Şu anda Erbab'ta, Cerabbus'ta, Afrin'de yapılan hareket Zeytin Dalı hareketi bu anlamda önemlidir. Türkiye kendi güvenliğini, kendi geleceğini ve kendi toplumunun huzurunu korumak zorundadır. Bunu yaparken de bataklığı kurutmak , bizim için önemlidir. Bataklık nedir? PKK'lı teröristlerin sınırımıza, sınırımıza 5 kilometre ötesinde, sınırımıza 10 kilometre ötesindeki şehirlerde devlet kurmasıdır. Devlet kuran bir PKK var karşımızda. Devlet kuran bir DEAŞ var karşımızda,devlet kuran daha farklı terör grupları var. Bu terör grupları sınırımızda yaşamaya devam ettiği müddetçe, içerideki bazı obsiyonları kaşımak kaydıyla Türkiye'yi huzursuz etmek, Türkiye'yi bölüp parçalamaya devam edeceklerdi. Bu anlamda bir kararlılık ortaya koymamız lazım.
BBP KARARLILIĞIN DESTEKÇİSİDİR
Hükümet ilk kez, evet ilk kez Türkiye Cumhuriyetleri içerisinde ilk kez bu anlamda dışarıya taşarak rahmetli genel başkanımız ve Büyük Birlik Partisi yıllardır sözünü ettiği o güvenlik koridorunu, o güvenlik şeridini oluşturmaya başladı. Bu sevindiricidir ve Türkiye açısından da terörü bitirmek açısından da güvenli bir toplum olmak açısından önemliydi. Bunun Kandil'e doğru uzaması gerekir. Yani Türkiye Cumhuriyeti sadece Membiş'le , sadece Tel-Rıfat'la değil, Afrin'de yapılan operasyon, zafer ve başarı haberleri geldi. PKK'lı teröristler arkalarına bakmadan, koşar adım daha içeriye doğru koştular ve kaçtılar. Aslında ben başka bir yerde de ifade etmiştim. Afrin'de gelinen PKK değil, Amerika'nın ta kendisidir. Zira Amerika son zamanlarda kendi menfaati ve kendi geleceği için Türkiye'nin şu veya bu şekilde zayıf düşmesi için buradaki PKK'lı teröristlerle işbirliği yapmakta ve onlara destek vermekte ve pervasız davranmaktadırlar. NATO'da müttefikimiz olan bu ülkenin başka platformda hareket ettiğini iddia eden Amerika Birleşik Devletleri'nin iki yüzlülüğü bütün bu coğrafyada yaşayan bütün toplumları iyi düşündürmeli ve aklını başına getirmelidir. Türkiye'de artık Amerika'nın yüzünü görmüştür. Amerika bu şekilde bir politika yürütemez. Ya dost olduğunu gösterecek, ya da düşman sathında ki yerini sağlamlaştıracaktır. Yani bize ikiyüzlülük edemez. Buradaki PKK'lı teröristlere hem silah verip hem de bizim yanımızda müttefik olduğunu iddia edemez. Ama Türkiye Cumhuriyeti Kandil'i de, Sincarı'da, Tel-Rıfat'ı da temizlemek zorundadır. Kamışlı, bizim Mardin'in hemen karşısı. Ellinde silahla, her türlü techizatla donatılmış beni katletmeyi kafasına koymuş grupları yaşatamam ki! Bunun için Türkiye Cumhuriyeti kararlı bir şekilde bunların kökünü kazıyıp bırakacaktır ve nihayetinde Türkiye terörle ciddi anlamda bir sonuç alabilmek için Kandili'de temizlemek zorundadır. Yani bir tarafı temizleyip öbür tarafı bırakmak yılanı yarım yaşatmaktır. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, şu anki hükümet ve Sayın Cumhurbaşkanının bu anlamdaki kararlılığını Büyük Birlik Partisi destekçisidir. Kararlılığın destekçisidir, terörle yapılan mücadelenin destekçisidir. Doğru yöntemler kullanılmaktadır, topyekün bir mücadele vardır."
İNANÇ COĞRAFYASI OLUŞTURULMALIDIR
BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, konuşmasının sonunda Avrupa Birliği kapısında dolanmaktansa inanç coğrafyasının kurulması gerektiğinin önemine dikkat çekti.
Çayır, "İkinci bir hususta Avrupa Birliği ile ilgilidir. Türkiye kendi coğrafyasını ve inanç coğrafyasının gereklerini yapmadığı müddetçe bir ileri iki geri yerinde saymış olacaktır. Biz kendi coğrafyamızın ışıkları altında yürümek zorundayız. Bu coğrafyaya inanç coğrafyamızda iktisadi, sosyal ve siyasi birliktelik kurmak zorundayız. Bunun anlamı şudur; inanç coğrafyamızda yani Müslüman Türkistan coğrafyasında mal ve insan serbest dolaştığı müddetçe bu ülke büyük ve gelişir, bu coğrafya huzurlu hale gelir. Aksi halde Avrupa Birliğinin kapısında durarak Türkiye'nin gelecekte bir yere varması mümkün değildir. Avrupa Birliği'nin kapısında dolanmaktansa, inanç coğrafyamızda birlikteliği, Türkmenistan birliği, iktisadi anlamda insanın serbest dolaşımı anlamında böyle bir şey kurulabilinirse işbirliği yapılabilirse ülkeler bir çatı altında birleştirilebilinirse dünya kazanır, Türkiye kazanır, Müslümanlar kazanır. İnşallah böyle bir birlikteliğinde öncüsü, hangi hükümet, hangi kişi, hangi kuruluş olursa Büyük Birlik Partisi bunu destekler. Elbette ki iktidar olduğumuzda parti olarak bunun öncülüğünü yapalım. Rabbim bize de böyle bir şey nasip ederse Muhsin Yazıcıoğlu bundan cennet dünyasında dahi bu yapıyı görerek mutlu olacağını düşünmekteyiz." dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır ve beraberindeki BBP İl Başkanı Taner Yıldırım, Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Turabi Çelik ve bazı partililer sırasıyla Kdz.Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sertan Yalçın, Kdz.Ereğli Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Hikmet Tezel, Kdz.Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu ve Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal'ı makamında ziyaret edecekler.
Haber : EREĞLİ SAHİL GAZETESİ
ETİKETLER : Yazdır
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor