BAŞKAN UYSAL: "EREĞLİ, ERDEMİR'DEN ÖNCE DE VARDI"
Kasım ayı Belediye Meclis toplantısında konuşan Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Erdemir yönetimi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
02 Kasim 2016 14:21:28
Kasım ayı Belediye Meclis
toplantısında konuşan Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Erdemir yönetimi hakkında
önemli açıklamalarda bulundu. İdam edilmiş Fatin Rüştü Zorlu ismini taşıyan
Erdemir'in 15 Temmuz sürecinden sonra nerede olduğunu soran Başkan Uysal;
"Artık bıçak kemiğe dayandı. Ereğli varsa, Erdemir var. Erdemir Ereğli'yi
büyütmedi, Ereğli Erdemir'i büyüttü. Erdemir yönetimi artık tepeden bakmayı
bırakmalı, bölgedeki 200 bin nüfusun ortak taleplerini karşılamalıdır" dedi.
Kdz.Ereğli Belediye
Meclisi Kasım ayı toplantısının ilk oturumu AKM Nikah Salonunda
gerçekleştirildi.
Gündem maddelerine
geçilmeden önce bir konuşma yapan Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Erdemir
yöneticileri hakkında önemli açıklamalar yaptı.
"DARBE
ÖNLENMESEYDİ.."
Başkan Uysal, darbe
girişiminde Türk Milletinin kahramanlık destanı yazdığını belirterek; "15
Temmuz gecesi Aziz Türk milleti bir kahramanlık destanı yazdı. Kdz.Ereğli'de bu
darbe girişimine karşı ilk geceden itibaren devletimizin bekası, ülkemizin
geleceği için Cumhurbaşkanımızın ve devletimizin yanında yer alarak dik bir
duruş göstermiştir. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı bizler 29 Ekim 1923'de
kurulan Cumhuriyetimizin 93. yılını kutlayabilir miydik. Sürekli askeri
darbelerle kesintiye uğrayan bir cumhuriyet. Eğer bu darbe girişimi başarılı
olsaydı, bugün bu toplantıyı yapabilir miydik, bütçe konuşabilir miydik, yatırımlarımızı
konuşabilir miydik, geleceğimize ait planlar yapabilir miydik. Darbelere karşı
olan yüce Türk Milleti darbe yapmak isteyenlerin karşısında durarak ve tekrar
acı bir pişmanlıklar yaşamamak için sokaklara çıktı, canı pahasına darbeye
hayır dedi. O gece 241 şehidimiz oldu, onlara Allahtan rahmet diliyorum, 2 bin
147 de gazimiz oldu, onlara da şifalar diliyorum, Allah onlardan da razı olsun"
dedi.
"İDAM EDİLMİŞ
FATİN RÜŞTÜ ZORLU İSMİNİ TAŞIYAN ERDEMİR NEREDEYDİ"
Başkan Uysal; Ereğli'deki
nöbetlere ve darbe karşıtı etkinliklere hiç destek vermeyen Erdemir yönetimini
eleştirerek; "15 Temmuz darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren Kdz.Ereğli
sokaklara döküldü. 27 gün boyunca sokaklarda, anıt önünde demokrasi nöbeti
tuttu. Siyasi partilerimiz, STK'larımız, muhtarlarımız, engellilerimiz kısacası
zenginimiz, fakirimiz, işçimiz, işverenimiz, amirimiz, memurumuz hatta yurt
dışından gelen gurbetçilerimiz milletimizle beraber anıt önünde bir ve beraber
olduk.
Fakat kapısında Erdemir
Fatin Rüştü Zorlu Demirçelik Tesisleri yazanları göremedik. Onlar yoklardı.
Bunun bir ihmal olduğunu, bir özel sektör yaklaşımı olduğunu düşünmek saflık
olur. Çünkü Ticaret odası, işadamlarımız, esnafımız oradaydı. Erdemir'in
yaklaşımını anlamak için akıl, mantık ve duygular yetersiz kalmaktadır. Yoksa
geldiler de ben mi görmedim, biz mi görmedik. Sizlerin, esnafımızın veya
işadamlarımızın yaptıklarından bizde yapmak istiyoruz' dediler de bizler mi
hayır dedik. Fatin Rüştü Zorlu sizlerinde bildiği gibi 16 Eylül 1961'de
asılarak idam edildi, yaşamına son verildi. Bu yüzden bu ismi kapısında
taşıyanlar bu duyguları anlamadılar ve gereğini yapmadılar. Herhalde Fatin
Rüştü Zorlu'nun kemikleri sızlamıştır" diye konuştu.
"EREĞLİ'YE
YÜZÜNÜ DÖNMELİ DEDİK"
Başkan Uysal, Erdemir'le
ilgili açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; "Bizler Erdemir Ereğli'ye yüzünü
dönmeli dedik. Beyçayırı stadı bakımdayken 2-3 hafta maçlarımızı Erdemir
stadında oynayalım dedik. Fakat Genel Müdür aradı ve daha sonrada 23 maddelik
bir protokol ve teminat mektubu isteyerek müsaade edildi. Kız Futbol takımımız
da Alaplı'da oynamak zorunda kaldı. Üniversite öğrencilerimiz diploma almak
istediler, fakat izin almakta bin bir dereden su getirdiler. Hani bizde bir laf
vardır, Nasihat istersen tembele iş buyur' derler. Eğer sıkıntı yaşamak, stres
yaşamak bir işi nasıl aylarca çözümsüz kalmasını istiyorsanız Erdemir'le masaya
oturun, Erdemir'le görüşmeler yapın. Tabi görüşebilirseniz.."
"ERDEMİR
YÖNETİMİ TEPEDEN BAKMAYI BIRAKMALI"
"Benim başkan
yardımcılarım, genel müdür yardımcılarını arıyor ama nedense her zaman ya
toplantıda oluyorlar, ya şehir dışında oluyorlar. Onların Ereğli halkının
başkan yardımcıları olduğunu hatırlatmak isterim. Erdemir yönetimi artık
tepeden bakmayı bırakması lazım. Onların Genel Müdür Yardımcıları nasıl 9
aylıksa, nasıl onlarda öldüğü zaman er niyetine diye gidiyorlarsa, nasıl
onlarda 2 metre küp toprak kaplıyorlarsa unutmasınlar ki bizlerde aynı
seviyedeyiz."
"EREĞLİ VARSA,
ERDEMİR VAR. ERDEMİR EREĞLİ'Yİ BÜYÜTMEDİ, EREĞLİ ERDEMİR'İ BÜYÜTTÜ"
"Unutulmamalı ki, Türkiye
Cumhuriyeti varsa Erdemir var ve Ereğli varsa Erdemir var. Onların dediği gibi
Erdemir varsa Ereğli var' şeklindeki aşağılayıcı tabirlerini tasvip etmiyoruz.
Erdemir, Ereğli'yi büyütmedi. Tam tersine Ereğli, Erdemir'i büyüttü. Bizim
mühendisimiz, bizim işçi kardeşlerimiz, bizim evlatlarımız Erdemir'i büyüttü ve
Erdemir'i gözbebeği yaptılar. Erdemir işçilerine, çalışanlarına teşekkür
ederken son zamanlarda işçinin geldiği durumu da biliyorum, sözleşmede gelinen
noktayıda çok iyi biliyorum. Olumsuz bir durum karşısında bizler işçimizin
yanında yer alacağımızın bilinmesini istiyorum."
"EREĞLİ,
ERDEMİR'DEN ÖNCE DE VARDI"
"Ereğli'nin tarihsel
gelişimi M.Ö.2500 yıllara kadar dayanır. Bu bölge hiçbir zaman kıtlıkla
karşılaşmamış ve kendi kendine yetebilen bir kimliğe sahip olmuştur. Yani sizlerden,
Erdemir'den önce de vardı. Unutmayın, bizim varlık sebebimiz siz değilsiniz.
Siz olmayacaksınız ama Ereğli bugün olduğu gibi gelecekte de var olacaktır. Çünkü
Kdz.Ereğli en güzel yerleşim yerlerinden biri. Tarihte bize bunu gösteriyor. "
"EREĞLİ'YE
TOPRAK MI GETİRDİNİZ, HAVA MI GETİRDİNİZ?"
Şimdi soruyorum onlara,
Ereğli'ye toprak mı getirdiniz. Su mu getirdiniz, denizi mi getirdiniz, kömürü
mü getirdiniz, yoksa bunlar olduğu için mi geldiniz. Havayı, bulutlarımı
getirdiniz, ama sizler sayesinde bazı şeyler öğrendik. Asit yağmurunun ne
olduğunu öğrendik. Sabah kalktığımızda arabanın üzerinde tozların olduğunu
öğrendik ve araba yıkayıcılığının yollarını öğrendik. Balkonlarımıza çamaşır
asmamayı öğrendik. Camlarımızı açık
bırakmamayı öğrendik ve madenci hastalıklarını öğrendik."
"BU NASIL GÜLÜÇ
IRMAĞI?"
Gülüç ırmağını hepiniz çok
iyi biliyorsunuz. Göreve geldiğim zaman taşmıştı. Topçalı, Hamzafakıhlı ve
Bölücek dere yatağı o kadar genişlemişti tamamen su altında kaldı. Dere
yatağını genişletiyorsunuz 199 bin metre kare istimlak alanı çıkıyor ve
Erdemir'den hiç ses yok. Gülüç ırmağının denizlere açıldığı yeri hepiniz
biliyorsunuz. Bir tarafında tersaneciler, bir tarafında Erdemir'in cüruf
döktüğü alan. Basında çıkan fotoğraflarda da görüleceği gibi tersanelerin o
taraftan paçanızı sıvayarak ırmaktan karşıya yürüyerek geçeceğiniz bir noktaya
geldi. Ben merak ediyorum bu nasıl bir Gülüç ırmağı oldu. "
"EREĞLİ'DE YAŞAYANLARI
DÜŞÜNÜN.."
Kabasakal deresi, göreve
geldiğimizden beri sıkıntılı. Sel taştığı zaman tam 2 ay zabıtamız, temizlik
işlerimiz, itfaiyemiz, Belediye personelinin yüzde 50'si 2 ay buralardan
çıkamadı. Peki niçin çıkamadı. Erdemir'de kapaklar kapandığı için veya bu
devirde 1-2 metrelik geçilmesi gereken köprünün altında 2 tane dikey direkler
olduğu için. Ben soruyorum, fabrikaya bu kadar düşündünüz tamam, Ereğli'de
yaşayan insanları da düşünüyor musunuz?"
"2,5 YILDIR BİR
ESERİNİZİ GÖRMEDİM"
Gülüç ırmağı kenarında 9
dönümlük yerimiz var. Oraya ceza yazdık. Oraya kimden izin alıp ta beton
döktünüz. Erdemir 3 aylık, yıllık karlar
açıklıyor. Ben karlara bakmıyorum. Ben Ereğli'ye neler kazandırdığınıza, hangi
eserlere imza attığınıza bakıyorum göreve geldiğinizden beri. 2,5 yıldır
görevdeyim. Ben bir yerde bir eser görmedim. Acaba okul mu yaptırdılar da
görmedik, cami mi, köprü mü yaptırdılar da görmedik. Fakat sağ olsunlar bizim
hayırsever, eğitim sever iş adamlarımız okullar yaptırıyorlar. Örneğin Çınar, örneğin
Tat Metal, örneğin Kadri Yılmaz ailesi, örneğin izmirlioğlu ailesi, örneğin
Nurdan Oğuzlar. "
"ESKİLERİ
ALDATTINIZ MI? YOKSA ONLAR ALDANMAK MI İSTEDİLER?"
Erdemir yönetimi 15
Temmuz'a kadar bir şey yaptıklarını görmedim. 15 Temmuz'dan sonra da görmedim
Ama bir şeyi gördüm. Protokollerdeki imzalarını gördüm. Ama o imzalar havalarda
atılmış. Evet bizde imzalayacağız ama yerde, ayakları yere basarken
imzalayacağız. Şimdi onlara sormak istiyorum. Eskileri aldattınız mı? Yoksa
onlar aldanmak mı istediler? Ama şunu bilsinler ki bizler aldanmayacağız. Hani
deriz ya çok sevdiğimiz bir laf. Bıçak kemiğe dayandı. Bıçak artık kemiğin içinde ve canımız
yanıyor."
"İNGİLTERENİN
MAGNA CARTA'SI VAR. 200 BİN NÜFUSUN ORTAK TALEPLERİNİ İÇEREN BİR ANLAŞMA
İSTİYORUZ"
Hz.Mevlananın çok güzel
bir sözü var. Bir neslin geleceğini bir önceki nesiller tayin eder. Bizler, bu
meclis gelecek nesiller için diyerek yola çıktık. Kendimizi de, kentimizi de
bizler yöneteceğiz dedik. Bu şehri geleceğe hazırlakmak, torunlarımıza hazırlamak
için her şeyi yapacağız. Şimdi çözüm
diyoruz. Eğer, beraber yaşamak zorunda isek beraber yaşamak kaderimiz ise
taleplerimiz var ve bu taleplerimizden asla ve asla vazgeçmeyeceğiz.
İngiltere'nin Magna Carta'sı (1215 yılında imzalanmış bir İngiliz belgesi) var.
Büyük anlaşma dedikleri. Bizlerinde talepleri olacak ve Belediye Başkanı,
Milletvekilleri, Siyasi Partileri, Ticaret odaları, STK'lar, Muhtarlarımızın,
Sendikamızın, Basınımızın kısacası Ereğli'de ve Alaplı'da yaşayan 200 bin
nüfusun belirleyeceği talepleri içeren bir anlaşma istiyoruz."
Başkan Uysal'ın bu
açıklamalarına CHP Grup Sözcüsü Özkan Özyağcı'da söz alarak destek verdi.
Özyağcı, 2006 yılında Erdemir'in özelleşmesiyle bu sürecin yaşandığını belirterek
Başkan Uysal'ın açıklamalarında haklı olduğunu söyledi.
Başkan Uysal'ın
açıklamasının ardından gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor