10 ARALIK İNSAN HAKLARI PANELİ...
10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla Kdz.Ereğli Öğretmenevi Konferans Salonu'nda PANEL düzenlendi.
11 Aralik 2017 17:16:34
Kdz. Ereğli Kaymakamlığı İlçe İnsan Hakları Kurulu tarafından 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü' dolayısıyla Öğretmenevi Konferans Salonu'nda panel gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Kdz.Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Tayyar Kartal'ın yaptığı PANEL'in konuşmacıları ise Zonguldak Barosu Başkanı Avukat Özel Eroğlu, Özel Echomar Hastanesi Başhekimi Dr. Nevzat Çimenoğlu, BEÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Canan Şahin Tunç ile Aile ve Sosyal Politikalar İlçe Müdürlüğü'nden Psikolog Kübra Karatay'dı.
Etkinliğe Kdz. Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Kd. Dnz. Albay Murat Türken, Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Sertan Yalçın, kurum ve daire amirleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Kdz.Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, 1948 yıldan bu yana bütün dünyada kutlanan 10 Aralık İnsan Hakları Günüyle ilgili ülkemizde de çok ciddi gelişmeler yaşandığına dikkat çekti.
İnsan Haklarının en önemli özelliğinin çalışarak, uğraşarak elde edilen haklar olduğuna işaret eden Kaymakam Madenoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
" 1948 yılından bu
yana bütün dünyada kutlanan İnsan Hakları Günü, İlçemizde de bu tür bir
faaliyetle kutlanıyor. Türkiye'mizde
İnsan Haklarıyla ilgili gerçekten çok ciddi gelişmeler oldu. İşte bunlardan bir
tanesi de her il ve ilçede bulunan İlçe ve il İnsan Hakları Kurulu'dur.Bu
kurulda İnsan Haklarının ihlaliyle
ilgili ya da bu konuda ortaya çıkmış sorunların giderilmesiyle ilgili olarak
her ay toplantılarla çalışmalarla ortaya konmaktadır. İnsan Haklarının en önemli özelliğinin
çalışarak, uğraşarak elde edilen haklar olduğunun hepimizin bildiğini
düşünüyorum. Yani haklar, kuruluştan gelen haklar hariç insanların doğarken
getirdiği haklar hariç kalan tümünün bir uğraşı sonucunda elde edildiğini
biliyoruz. Batıdaki İnsan
Haklarının gelişmesi o bildirgeyle
başlıyor, ondan sonra Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Kararnamesiyle en somut ve en son şeklini alıyor. Doğu
Dünyasına baktığımızda ise sanıldığı gibi İnsan Haklarının sadece
Batı Dünyasında olduğunu
söylememiz mümkün değil. Doğu Dünyasında da gerçekten İnsan Hakları en geniş şekilde Doğu Kültürlerini
yapmamalarıdır. Mesela Peygamberimizin veda hutbesinde hakikaten mesela çok enteresandır
bugünde çoğu ülkede yer almayan kadın haklarıyla ilgili çok müthiş sözler
vardır. Ya da insan yaşamıyla ilgili çok vecibe sözler vardır. Bizim kültürümüz
yani doğu kültürü gerçekten İnsan
Haklarına başka alanlarda olduğu gibi büyük değer veren, yer veren bir
kültürdür. Anayasamızda da en geniş
şekilde insan hakları yerini bulmuştur. Sosyal haklar, kültürel haklar, siyasi
haklar, bu hakların kullanımı, kullanımının ancak kanunla sınırlanabileceği vs.
geniş bir şekilde yer bulur.
Haklar, başkasının
hakkına saygılı olmakla başka bir anlam
kazanır. Klasik demokrasilerde diyoruz ki önce ben hakkımı kullanayım, sonra
sende hakkını kullan, birbirimize karışmayalım diyoruz. 10-15 yılda özellikle Fransa'da gelişen bir akım var. O akıma göre önceden kullanmayacağın haklar var, öncesinde
kullanacaksın. O akıma göre ben yok, sen
varsın, biz yokuz, siz varsınız. Beriki
yok, öteki var. Önce ötekini sen hakkını
kullanacaksın, ondan sonra sıra bana gelirse ben kullanacağım. Böyle de bir
model, gelişme var. Biz bu anlayışın neresindeyiz, hem kişi olarak hem toplum
olarak değerlendirebilirsiniz."
Kaymakam Nazım Madenoğlu'nun konuşmasının ardından Moderatörlüğünü Kdz.Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Tayyar Kartal'ın yaptığı İNSAN HAKLARI PANEL'inde sırasıyla Zonguldak Barosu Başkanı Avukat Özel Eroğlu, Özel Echomar Hastanesi Başhekimi Dr. Nevzat Çimenoğlu, BEÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Canan Şahin Tunç ile Aile ve Sosyal Politikalar İlçe Müdürlüğü'nden Psikolog Kübra Karatay konuşma yaptılar.
Zonguldak Barosu Başkanı Avukat Özel Eroğlu, "İnsanlığın dünyada var olduğundan bu yana zaman zaman farkına varılan ve zaman zamanda belli basamaklarda ilerleme kaydettiği insan olarak doğmak değil de, insan olmakla ilgili haklardan dönem dönem aşamalarıyla ifade etmek süretiyle bahsetmek istiyorum. 1200'lü yıllarda Magna Karta ile başladı belki sonrasında asıl farkındalık 1789 Fransız ihtilaliyle ortaya çıktı. Bağımsızlık ve Özgürlük olarak ortaya çıktı. Bunun yansımaları bütün dünyada oldu. Ne oldu? O zaman ki Osmanlı da da oldu. Örneğin 1808 Sened-i İttifak, 1839 Gülhane Abdulmaynu, 1876 Kanuni Esasi 1908 vs. bir yere kaldı geldi ve farkındalık yaratıldı. Yaratılmamasıda mümkün değildi, işin doğrusu vahşi dünyada sömürgeciliğin yıllarca biriktirdiği birikimlerini devam ettirme aynı sömürüyü sürdürme anlayışın bir devamı olarak 1789'dan sonra 1848 Sanayi Devrimi olayı son derece hızlandırdı. Buharın keşfi vs ile dünya hareketli bir hale geldi. Ne oldu ondan sonra insanlar tabi hammaddeye ihtiyaç duydular, emperyel ülkeler, sonraki adları emperyeldir önceki adları sömürgecidir. Sonrasında hammaddeye ihtiyaçları oldu, pazara ihtiyaçları oldu, bu arada hakim olabilmek için silahlanmaya başladılar tabiî ki. 1789'un etkileriyle Milliyetçilik akımlarıda ön plana çıktı. Bu süreç , bu paylaşım gele gele 1. Dünya Savaşına kadar geldi. Ne oldu 1. Dünya savaşında 5 milyon insan öldü, 5 milyon insan kayboldu, 10 milyon insanda yaralandı. Derken 1. Dünya Savaşından sonra Milletler Cemiyeti diye bu acıların önüne geçebilmek için insanlığın ön plana çıkarabilmek için koruyup kollayabilmek için bir Cemiyet kuruldu. Ne var ki dünya duracak gibi değildi. Paylaşım yeterli olmadı, sömürgecilerin iştahı sönmedi. Derken ilerleyen yıllarda 2. Dünya savaşına kadar geldi. Bu arada Sovyet tehdidi doğdu. Sonrasında 2. Dünya Savaşı. 72 bin ölü, dünyada büyük kan ve gözyaşı, kayıplar, perişanlıklar içinden çıkılır gibi değil, insanlık kendine çare aramaya başladı. Sonuç itibariyle bu kaygılardan kaynaklı Birleşmiş Milletler kuruldu 10 Aralık 1948. Bir Bildirge yayınlandı, 82 maddeden oluşan. Akabinde Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi, insan haklarını destekleyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Bunlar insanlığın yavaş yavaş gündemine giren, insanlığı yüceltmeye, korumaya, kollamaya yönelik bir takım insanlığın girişimleriydi. Sonuçta İnsan Hakları Beyannamesi kurulmak suretiyle adil yargılamayı da dünyaya taşınmak istedi. Bunda belirli bir başarı sağlandı, belirli ölçüde de başarı sağlanamadı. Sonrasında bu uluslararası hukuk normları bütün devletler tarafından kabul edildi, üst norm olarak ele alındı. Bu normların uygulanma sürecide demokrasi ve insan hakları birlikte kullanılmak suretiyle zaman içinde dünyayı tehdit eden Sovyetler Birliği bu hakların kullanımıyla medya ve uydu yayınları vasıtasıyla tek parti sistemi otoriter başkanlar sonuçta yıkılıncaya kadar sürdü. Neticede Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği devrilince globalleşmenin, küreselleşmenin önünde engel ulus devletler. Bu kez ulus devletlerin içişlerine karışmanın ve bunları un ufak etmenin, bu geçmişte sömürü adı altında süren emperyal anlayışların sürdürülmesinde silah olarak kullanıldı. Maalesef durum böyle. Hedef 5 bin büyük şirket, 2 bin devlet kolay yönetebilmek için. Bu arada, belli başarılar elde edilmiş olmakla beraber bu uluslararası sözleşmelerin, Birleşmiş Milletlerin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin yayınlanmasının ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kurulmasının çağımızda muhakkak ki insan haklarına çok büyük katkıları olmuştur ama olmadığı çok şeyde vardır. Şöyle ki en yakın yaşadığımız Kudüs hadisesi mesela. Kudüs olayında ne olmuştur 1967 yılında altı gün savaşlarında İsrail'le savaşan Arap devletleri yenilmiş, bu arada o günkü Sosyalist Sovyetler Birliği ne demiştir; "Doğu Kudüs İsrail'in ebedi başkentidir." Yani bu büyük emperyal devletlerin dün bugün yarınki düşünceleri aynıdır, değişmez. Bugün Trump çıktı ne dedi, "Kudüs İsrail'in başkentidir." Esasen düşünceler farklı değildir, o günkü Sosyalist Sovyetler Birliği zaten yarısını başkent olarak kabul etmişti ama gördüğünüz gibi 1ayda 7 gibi, 1 haftada 3 defa görüşmeler sürdürülmektedir. Esasen hiçbir şeyin önüne geçilememiştir. İnsanın haklarından birtanesi de nedir barınma hakkıdır. Her gün TV'lerden izliyorsunuz, göçmenler, devamlı daha iyi yaşam koşulları elde etmek için, savaşlardan kaçmak için, perişanlıklarını yenebilmek için Egenin, Akdeniz'in soğuk sularında boğulmaktalar. İfade özgürlüğü işte bu devletlerde, Anayasada kısıtlama esaslarına uyar uymaz, OHAL, KOHAL gibi konumlarla ihlaller yaşanmaktadır. Bir üst akıl çok önemlidir. Sadece İnsan Haklarını savunarak değil, bunun üzerindeki kavramda bizi bütünleştiren, bir araya getiren kavramları ön planda tutmak suretiyle İnsan Haklarını tutmak önemlidir. Görüldüğü üzere bir taraftan tutmak suretiyle özgürlük, bağımsızlık, bir olmak ve güçlü olmak her şeyden çok daha önemli. Güçlü olmak, rahat ve huzurlu bir geleceğe ulus olarak birlikte yürümek için "Ne mutlu Türküm diyene" anlayışıyla mesela bir üst akıl bizim fenerimiz, rehberimiz olması şeklinde. Genelde düşünürlerin düşündükleri bu şekilde. Yoksa devletlerin bölünmesi, parçalanması, dağılması kaçınılmazdır" dedi.
Eroğlu'nun konuşmasının ardından Özel Echomar Hastanesi Başhekimi Dr. Nevzat Çimenoğlu tarafından "Hasta Hakları" konusunda bilgiler verildi.
Çimenoğlu, "Hasta Hakları çok uzun ve hassas bir konu. Sağlık Bakanlığı bu konu üzerinde çok duruyor. Sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı olan fertlerin sırf insan olmaları nedeniyle sahip bulundukları ve başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olmak üzere Milletlerarası antlaşmalar, kanunlar ve diğer mevzuat ve teminat altına alınmış hakları ifade eder. Yani kısaca genel insan haklarının sağlık alanına yansımasıdır. İnsan hakları 3 kuşaktır . Bunlardan hasta hakları ikinci kuşağa girmiş durumdadır. İkinci kuşak İnsan Hakları kuşağıdır. Sağlık hizmetinin verilmesinde, hastaların, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları dikkate alınmaz."şeklinde konuştu.
Haber : EREĞLİ SAHİL GAZETESİ
ETİKETLER : Yazdır