KELEŞ:'HERKESİN ODASI OLACAĞIZ'
15 Nisan'da yapılacak olan Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Organ Seçimlerinin Başkan Adaylarından Arslan Keleş, ekibiyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Keleş, toplantıda herkesin odası olacaklarına vurgu yaparak, " Biz herkesin odası olacağız, sadece bir grubun, bir meslek grubunun değil , herkesin odası olacağız" dedi.
12 Nisan 2018 14:29:35
15 Nisan'da yapılacak olan Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Organ Seçimlerinin Başkan Adaylarından Arslan Keleş, ekibiyle birlikte basın toplantısı düzenledi.
Keleşler Park Otel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan TSO Başkan Adayı Arslan Keleş, sayılı günler kalan TSO seçimleriyle ilgili son mesajları vermek üzere toplantı düzenlediklerini ifade etti.
Keleş, "Seçime sayılı günler kaldı. Uzun bir süredir gündemi meşgul eden Ticaret ve Sanayi Odası organ seçimleri bu Pazar günü yapılacak. Artık heyecanın sandığa yansımasının sonucunu göreceğiz. Gerçekten güzel bir süreç oldu. Bugün sizlerle birlikte olarak hem bu geçmiş olduğumuz yolculukta geçirmiş olduğumuz tecrübelerimizi ve bu süreçle ilgili düşüncelerimizi paylaşmak için buradayız. Ve son mesajlarımızı vermek için sizlerle birlikteyiz" dedi.
Pazar günü yapılacak olan seçimlerin TSO seçimleri olduğunu hatırlatan Keleş, bu seçimin yerel ve genel seçimlerle karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.
Ereğli TSO Başkan Adayı Arslan Keleş, seçim süreci çalışmalarında kimseye duymak istediği hikayeleri anlatmadıklarını belirterek, " Öncelikle Pazartesi günü akşamı yapmış olduğumuz yemekli toplantımıza iştirak eden yaklaşık 650-700 kişilik esnaf, bu şehirde yaşayan ticaret yapan, basın mensuplarına, sivil toplum kuruluşlarının başkanlarına ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten o gün yalnız bırakmayarak çok güzel bir olaya ev sahipliği yaptılar. Ereğli'de değişimin başlangıç işaret fişeğini o gün orda attılar. Ordan almış olduğumuz enerjiyle ve güçle bu seçimlerden beklediğimiz sonucu alacağımıza olan inancımız artmış vaziyette. Bugün o toplantımızdan bahsettik, bu seçim sürecinde işler maalesef biraz karıştı, anlamakta güçlük çekiyoruz. Bir belediye başkanlığı seçimi, bir milletvekilliği seçimi, ve hatta hatta Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar iç boyut biranda değişti, ne olduğu belirsiz bir hal aldı. Bu Ticaret ve Sanayi Odası organ seçimleri ve Ereğli'nin en güçlü ve en büyük sivil toplum kuruluşunun seçimi. Aslında özetle böyle fakat bir anda iş çok farklı boyutlara geldi. Biz orda da şöyle söyledik. Bizde boş laf, boş vaat yok. Ben ve arkadaşlarım verdiği her sözü tutan, tutmak için mücadele eden, elinden gelen her şeyin en iyisini yapmaya çalışan bir kadro, bir birliktelik. Hiçbir zaman ben şunu yapacağım, ben böyle yapacağım, şu şekilde yapacağım diye bir şey söylemedik. Biz orda vizyonumuzu ve misyonumuzu ortaya koyduk. Birlikte neleri yapabileceğimizi, neyi nasıl yapabileceğimizi anlatmaya çalıştık. Kimseye duymak istediği hikayeleri anlatmadık. Bakın; Ereğli'nin şöyle geçmiş tarihine baktığımız zaman siyaset seçimlerine baktığınız zaman ortada vaatler var, projeler var, o var bu var ama bir seçim sonrasına geldiğiniz zaman bir değerlendirmeye geldiğiniz zaman 5 sene sonra geliyor insanların aklına bu değerlendirme. 5 yıl sonunda baktığınız zaman bu projelerinin hiçbir tanesinin hayata geçmediğini görüyorsunuz. Böyle kulağa hoş gelecek şeyler söylemek değil de, doğruyu nasıl yapacağımızı söylemek çok daha etkili olacaktır. Bizim anlayışımız, bizim yönetim şeklimiz budur. Kimseyi kandırmak üzere değil, gerçekleri bir durum tesbiti yaparak gerçekleri göz önüne serip, buna göre çalışma yapmak gerekir"şeklinde konuştu.
Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası'nın seçimlerinde 3 aday grubunun tatlı bir rekabet içerisinde yarıştığına dikkat çeken Arslan Keleş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Bildiğiniz üzere Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde 3 aday grubu tatlı bir rekabet içerisindeyiz. Seviyeli bir yarış oldu. Herkes yapacağını, yapmak istediklerini anlattı. Fakat bana ve arkadaşlarıma enteresan gelen bir şey var. Ve bu aynı zamanda üyelerimizin bir çoğuna da enteresan gelen bir şey var. Bizim dışımızdaki aday gruplarının bir tanesi 20 yıldır Ticaret ve Sanayi Odası'nın yönetiminde, bir tanesi 10 yıldır oda yönetimde. Yeni yüzler değiller ama yeni ortaya çıkabildiler. Ve aynı zamanda başarısızlıklarını görüp, işte projelerle vaatlerle insanlara süslü kelimelerle, süslü laflarla da ikna etmeye çalışıyorlar. Zaten 20 yıldır siz ordasınız. Ne yaptınız ki bugüne kadar. Değişen ne oldu? Değişen bir şey var mı? Eğer değişen bir şey varsa neden bugün 3 aday grubu var. Her grupta yaklaşık 50 kişi, 48 kişi var. 150 kişilik bir seçime girmeye çalışan, oy isteyen bir grup var. Anlamakta zorlandığımız bir konu daha var. Israrlı bir şekilde neden orada kalmak ister insanlar? 10 yıllık görev süreniz bitmiş,hiçbir şeye ses çıkartmamışsınız, yanınızda arkadaşlarınız hakaret edilmiş, meclis üyeleriniz hakaret edilmiş, seçilmiş meclis üyeleriniz yerin dibine sokulmuş, sesinizi çıkartmamışsınız, bugün çıkıyorsun, bir grubun liderliğine soyunuyorsun ve "Ereğli'yi güzel günlere götüreceğim" diyorsunuz. Eğer bende bunu yaparsam arkadaşlarım burada hiçbir tanemizin bunu yapma lüksü yok, kimsenin kimseyi ötekileştirme lüksü yok.
Şimdi bu seçim aritmetiği nasıl olur, bunu sandıktan çıktıktan sonra göreceğiz. Bizim amacımız bu seçimden 20-0 kazanmak, 20 meclis üyesiyle kazanmak. Ama kazanan orda 20 Meclis üyesi seçilecek, Ereğli'de yaşayan insanlar, oy veren insanlar, Ticaret ve Sanayi Odası'na üye olan insanların seçmiş olduğu insanlar olacak bu. Dolayısıyla kazananın Ereğli olması gerekiyor.Biz kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Tabi ki amacımız, benim ve arkadaşlarımızın amacı seçime girmiş olduğumuz tüm gruplarda, tüm sandıklarda seçimi ezici çoğunlukla kazanmak. Bunun içinde yeterli iletişimde bulunduğumuzu, yeterli saha ziyaretlerinde bulunduğumuzu düşünüyorum, kendimizi anlatmak açısından şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü birebir tüm arkadaşlarımız Ereğli'nin her köşesine, her ücra köşesine kadar gittik. Belki benim gidemediğim yerler oldu içersinde ama herkes kendi grupsal dağılımı içersinde çalıştı, iş bölümü yaptık aramızda. Çünkü bu başkanlık seçimi değil, önce meclis, sonra başkanlık seçimi. Herkes , her grup kendi görev sahasında gayretli ve üstün bir şekilde çalıştı. Yapmak istediğimizi anlattı, kimseyi tehdit etmedi. Bakın şimdi çok önemli bir şey daha bahsedeceğim. Kimseyi tehdit etmedik, üyelerimizi işiyle , ticaret, ticari faaliyetiyle kimseyi bir şeylere sürüklemedik. Bize oy vermezsen biz şöyle yaparız demedik ama maalesef bizimle beraber dostane bir şekilde sohbet eden insanları, sosyal medyada gördükten sonra bu arkadaşlarımıza inanılmaz bir baskı var.Nasıl onlarla beraber olursun?Biz öcümüyüz, biz öcüye benziyor muyuz? Gerçekten bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. "Ticaretini bitiririm, senin ticaretini bitiririm, belediyedeki ticaretini sekte vururum" şeklindeki söylemler maalesef gelemeyen arkadaşlarımız var. Bu baskı bir yere varamaz. Sene 2018. Yapmak ve yapacaklarını bahsetmek yerine tehditle, şantajla insanlardan oy istemek hiç hoş şey değil.Biz bu tehdit ve şantajlara boyun eğmeyiz, üyelerimizde boyun eğmeyecek bu tehditlere ve şantajlara. Bunun neticesini sandıkta göreceğiz.
Şimdi Ereğli'de Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri bilindiği üzere 7 grup. Daha önceki seçimlerde 7. Grup sac grubu en fazla üyeye sahip bir gruptu ve Erdemir ile olan ilişkilerin başlangıç noktasından tutun sac tüccarlarıyla ilgili çok ciddi bir sıkıntılı durum söz konusu. Bununla ilgili olarak bir önceki dönem seçilen arkadaşlarımız vaatlerde bulunmuşlardı bu işi çözmek üzere. Hala aynı vaatlerde bulunabiliyorlar mı ki? Şunu söylemek istiyorum. Biz herkesin odası olacağız, sadece bir grubun, bir meslek grubunun değil , herkesin odası olacağız. 7. Grupta faaliyet gösteren sac tüccarlığı yapan arkadaşlarımızla da ilgili olarakta çalışmalarımızı tamamladık. Bir şirketleşme, bir şirket çatısı altında birlikte kuvvet doğacak bir şirket kurma hazırlıklarını tamamladık. Bununla ilgili şöyle olacak, bir tüzüğü ve anayasası olan bir şirket. Sormadan keyfe göre, kişiye göre değişen bir şirket tüzüğünden bahsetmiyorum. Tamamen kurumsal yönetilecek ve bu arkadaşlarımız ile bir araya getirip daha güçlü bir hal alacağız. Aynı zamanda şehrimizde ortak kültür olmamasından bahsediyoruz. Bununla ilgili olarakta örnek alacağımız Konya, Antep, Kayseri illerinde üretime dayalı, yan sanayi tesisleri var. Ve birden fazla ortaklı, çok ortaklı. Bizde bunun fizibilitesini ve projelerini üyelerimizle paylaşıp herkesi koyduğu sermayesi oranında bu işin içersine dahil edeceğiz yani Ereğli'de farklı bakış açısı gerçekleştireceğiz. Bunu sadece yönetim de olan mecliste olan arkadaşlarımızla alakalı olarak söylemiyorum. Bunu tüm üyelerimizin ortak görüşüne açarak, yani isteyen bunun içerisinde yer alabilecek. Eğer bu modeli geliştirebilirsek, Ereğli'deki istihdam sorununu çözmek adına katkı sağlamış oluruz. Kaldı ki Ereğli'deki istihdam sorununu çözebilmek için bu şehrin en büyük sıkıntısı dışarıdan yatırımcı gelmemesinden bahsediyoruz. İçeride var olan yatırımcılarında yatırımlarını sürekli ertelemesi, bunda neyi kastediyorum Ereğli bildiğiniz üzere teşvikte Düzce'ye göre avantajlı olmadığı için, Bartın'a göre avantajlı olmadığı için yatırımların Düzce ve Bartın'a kayması çok daha doğal. Bununla ilgili olarak bir peşinde koşmamız gereken en önemli konu sektörel teşvik, ikincisi varolan yatırımcının Ereğli'deki en büyük yatırımcı kimdir? Erdemir'dir! Sıvı çelik kapasitesini arttırmak gibi bir projesi vardır. Bununla ilgili 2 tane alternatif vardır Erdemir'in bir aşağıda yapabilir bu yatırımı İskenderun'da yapabilir, burada yapabilir. Bizim gönlümüz ve arzumuz burada yapsın. Biz bu konuda bu işin biran önce hayata geçmesi için gerekli çabayı ve kolaylığı göstermek için ne düşüyorsa bunu yapmaya hazırız, yeter ki yatırımı buraya yapsın. Ya değilse Ereğli'de iş yapan insanlar tüm TSO üyeleri bir araya gelsek 2 bin kişiyi işe alamayız. Ama Erdemir yapacağı sıvı çelik kapasitesini 1 milyon ton arttırırsa bin, 2 bin kişiyi işe alır. O yüzden çok önemsediğimiz konular var. Bunlarla ilgili olarakta en başından da söylemlerimizde diyalog dedik ya, öncelikle yatırımcı dedik ya, burada ne kadar dolu, içi ne kadar dolu şeylerden bahsettiğimizi çok daha iyi görebilirsiniz.
Diyalog derken biz kişisel ve ailevi beklentiler açısından değil, şehrin tüm katmanlarıyla seçilmişleriyle, atanmışlarıyla bir araya gelerek sorunları olduğu yerde sıcağı sıcağına çözmeyi kastediyoruz. Ve bunu da çok kısa zamanda başaracağız. Burda tüm siyasi partilere, sendikalara, sendikacılara, meslek odalarına, vakıflara, derneklere, sizlere, medya kuruluşlarına ve kanaat önderlerine ihtiyacımız var. Bakın bugüne kadar meslek odaları hep yok sayıldı. Ticari ve Sanayi Odası var, Belediye var, meslek odaları yok sayıldı. Yapmış olduğumuz ziyaretlere meslek odalarıyla başladık, meslek odalarıyla devam ediyoruz. Sadece birbirimizden farklı olarak yapmış olduğumuz işlerin cirosal farklılıkları var. Yoksa aynı işi yapıyoruz. Biz Ereğli'nin 10 yıl sonra nerde olacağını sizlerle paylaşmak istiyoruz Ereğli'nin geleceğini arayacağız. Bunu da arama konferansıyla ilgili olarak bu çeşitli illerde yapıldı. Çok güzel fikirler çıkacaktır bununla ilgili olarak akademisyenleri gerçekten akil insan heyetlerini şehir dışından getirerek Ereğli'nin 10 sene sonra nerde olması gerektiğini, vizyonunu ortaya net olarak koymamız gerekiyor, bu şehri anlatmamız gerekiyor. Bu şehir çok güzel bir şehir, fakat maalesef bu şehir yeterince hak ettiği yerde değil. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Bakın hep konuşuyoruz, Devlet Hastanesinden alınan Bülent Ecevit Üniversitesi uhdesinde olan arazinin bomboş virane bir şekilde orda duruyor olması bizi üzüyor. Ereğli'de öğrenci sayısı, Eğitim Fakültesi öğrenci sayısı 2013 yılında 2 bin 700 bugün 2 bin 500. Ereğli'ye fakülte diye yutturdukları Turizm Fakültesi'ne kaydolan öğrenci sayısı 7. Bunları siz kabul edebiliyor musunuz? Yani Ereğli'ye fakülte verdiler ne fakültesi verdiler Turizm Fakültesi açtılar, öğrenci sayısı 7. Kaldı ki bizim Ereğli olarak beklentimiz nitelikli bir fakülte, nitelikten kastım Hukuk Fakültesi olabilir, Mühendislik Fakülteleri olabilir, öğrencilerin tercih ettiği yoğun bir şekilde Ereğli'yi tercih edebilecek noktasıdır. Rektör hocanın bir sözü vardı 10 bin öğrenci olacaktı Ereğli'de. Ereğli'deki öğrenci sayısı Alaplı'yla aynı. Ereğli nüfusuyla Alaplı nüfusu aynıysa, yada Çaycuma Devrek ile aynıysa biz Ereğli'deki öğrenci sayısına razı gelelim. Bu bizim kaderimiz değil, bu kaderi değiştirmemiz gerekiyor. Ticaret ve Sanayi Odası 500 bin lira vererek okula kantin yaptırmayı marifet saymayacak buraya öğrenci sayısını artırmayı marifet sayacak. Biz kendimize bunları hedef ediniyoruz, bunların peşinde koşacağız. Bunun dışında şehrimizdeki Ticaret hacmini büyütebilmek için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz. Ticaret hacmini arttırmak bizlerin başlıca görevimizdir. Çünkü üyelerimizden almış olduğumuz aidatın nereye gittiği sorunuzun cevabı buradaki ekonomiye olan katkınızla ölçülecektir. Odanın aldığı aidatların karşılığını vermenin tek yolu bu işi çözmenin en kolay yolu ticari hacmini ve ekonomiyi büyültmektir. Yeni istihdam alanları açmaktır. En büyük sorumluluk budur." Şeklinde konuştu.
Arslan Keleş, bir gazetecinin "Bu seçimler TSO seçimleri, yerel seçimler değil şeklinde söylemlerde bulunuyorsunuz ama çok açmıyorsunuz. Bununla ilgili ne gibi tespitleriniz var?" şeklindeki sorusuna , "Şimdi bakın çarşının üzeri kapanıyor, Teknoparklar kuruluyor. Kaldı ki bu Teknopark zaten 2017 yılında kuruldu Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından. Bunun kurucu ortaklarından biri de Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası'dır. Şimdi yönetime talip olan arkadaşımız yeni bir Teknopark'tan bahsediyor. Zaten var, sen ortaksında, zaten Ticaret ve Sanayi Odası ortak, kurucusu. Demek ki o günkü meclis toplantılarını kaçırdılar. İş artık şeye geçti, vagon fabrikası kuracağız, 3 tane gemi siparişi vereceğiz desek daha şey gelecek heyecanlandıracak ama ortada bir şey yok.Yani bir defa Ticaret Odası icra makamı değil, bütçesindeki parayı köprü yapmak için asfalt yapmak için kullanmayacak. Bir sorumluluğu yok. Yasayla sınırlı sivil toplum kuruluşudur, örgütün sesidir, tüccarının ve esnafının. Tüccarın ve esnafın haklarını koruyan kollayan, gözeten kurumdur, kuruluştur. İşleri kolaylaştırır, ekonomik büyümeye fayda sağlamaya çalışır budur. Görev sorumluluğumuzu bileceğiz, yetkimizi bileceğiz ona göre konuşacağız."dedi.
Başka bir gazetecinin "TOBB'un Çaycuma'ya okul yaptırdığını biliyor musunuz? Neden Ereğli'de böyle bir okul yaptırılmıyor" şeklindeki sorusunu ise Keleş, "Bununla ilgili olarak TOBB'un sadece Çaycuma'da değil, bir çok yerde okulu var. Ekonomik anlamda en güçlü odalardan biri Ereğli'dir. Ereğli'nin gerçekten hiçbir şeyi yok. Sadece bugüne kadar Rıfat Beyle olan Ticaret ve Sanayi Odasının yakınlığı ve hatta faaliyet raporlarında bile var. 5 yıllık planda bile var. Ama 5 yıllık planda bu var ama TOBB'un Ereğli'de hiçbir şeyi yok. Biz TOBB'un da Ereğli'ye yüzünü dönmesi gerektiğine inanıyoruz. Burda Zonguldak'ın tüm ilçelerinde tekli eğitime geçilmiştir, Ereğli'de çiftli eğitim devam etmektedir.Ereğli'deki çiftli eğitimin kalkması için okula ihtiyacımız vardır. TOBB'un burada da bu konuda da Ereğli'ye bir borcu vardır, bana göre de bu borcu ödemesi lazımdır" şeklinde cevaplandırdı.
Haber : EREĞLİ SAHİL GAZETESİ
ETİKETLER : Yazdır
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor